
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayınladığı son rapor, hepatit B ve C'nin küresel çapta ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne serdi. Adeta bir sessiz salgın gibi ilerleyen bu virüsler, 304 milyon insanın hayatını etkiliyor. Peki, bu rakamlar ne anlama geliyor?
Karaciğerin Gizli Düşmanları: Hepatit B ve C
Hepatit B ve C, karaciğerde ciddi hasara yol açabilen viral enfeksiyonlar. Öyle ki, tedavi edilmediğinde siroz hatta karaciğer kanserine bile neden olabiliyorlar. DSÖ verilerine göre, hepatit B'nin dünya genelinde 257 milyon, hepatit C'nin ise 71 milyon taşıyıcısı var. Rakamların toplamı 304 milyonu aşıyor çünkü bazı hastalar her iki virüsle de mücadele ediyor.
En Büyük Risk: Farkında Olmamak!
İşin en korkutucu yanı, hepatit B ve C'nin uzun yıllar belirti vermeden ilerleyebilmesi. 'Sessiz katil' lakabını sonuna kadar hak ediyorlar. Birçok kişi, rutin check-up'larda ya da kan bağışı sırasında tesadüfen tanı alıyor. Erken teşhis ise hayat kurtarıyor - geç kalındığında ise maalesef iş işten geçmiş olabiliyor.
Peki kimler risk altında? Şunlara dikkat:
- Steril olmayan ortamlarda dövme yaptıranlar
- Kontrolsüz kan nakli geçirenler
- Ortak enjektör kullananlar
- Korunmasız cinsel ilişkiye girenler
Korunma Yolları ve Tedavi Seçenekleri
Hepatit B'den aşıyla korunmak mümkünken, hepatit C için henüz bir aşı bulunmuyor. Ancak hepatit C tedavisinde son yıllarda devrim niteliğinde gelişmeler yaşandı. Yeni nesil ilaçlarla %95'in üzerinde tedavi başarısı elde edilebiliyor. Tabii tedavi maliyetleri hala birçok hasta için büyük bir engel teşkil ediyor.
DSÖ, 2030 yılına kadar viral hepatitleri büyük ölçüde kontrol altına almayı hedefliyor. Ancak uzmanlar, bu hedefe ulaşmak için test ve tedaviye erişimin artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Unutmayın, hepatit B ve C önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalıklar. Yeter ki geç kalmayın!