İstanbul'da su seviyeleri herkesin merakla takip ettiği konuların başında geliyor. Özellikle son yıllarda yaşanan kurak dönemler, barajlardaki doluluk oranlarını daha da kritik hale getirdi. İSKİ'nin 20 Ekim 2025 tarihli güncel verileri ise durumun vahametini bir kez daha gözler önüne serdi.
Şehrin su ihtiyacını karşılayan barajların toplam doluluk oranı ne yazık ki iç açıcı değil. Rakamlar aslında durumun ciddiyetini anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Su seviyelerindeki bu düşüş, önümüzdeki aylar için endişe verici sinyaller taşıyor.
Baraj Bazında Detaylı Durum
Her barajın hikayesi farklı aslında. Kimi yağışlardan daha çok nasiplenmiş, kimi ise adeta susuzlukla boğuşuyor. Örneğin Ömerli Barajı'ndaki doluluk oranı diğerlerine göre nispeten daha iyi durumda. Ama siz siz olun, bu 'nispeten' kelimesine aldanmayın - zira genel tablo pek de iç açıcı değil.
Peki ya diğer barajlar? Terkos, Sazlıdere, Büyükçekmece... Liste uzayıp gidiyor. Her biri İstanbul'un farklı bölgelerine can suyu olan bu barajların çoğu, maalesef olması gereken seviyelerin oldukça altında. Bu durum, önümüzdeki kış mevsiminin ne kadar yağışlı geçeceği sorusunu daha da önemli hale getiriyor.
Geçen Yılla Kıyaslama: Daha mı İyi, Daha mı Kötü?
Geçen yılın aynı dönemine baktığımızda aslında küçük de olsa bir iyileşme göze çarpıyor. Ama bu iyileşme, 'oh ne güzel, sorun çözüldü' diye sevinmemize yetecek kadar değil maalesef. Su tasarrufunun hala hayati önem taşıdığını unutmamak gerekiyor.
Uzmanların dediği gibi: "Bir damla suyun kıymetini bilmek, kuraklık kapıya dayanmadan önce öğrenilmesi gereken bir ders." İstanbul gibi devasa bir metropolde bu ders, hepimiz için çok daha kritik önem taşıyor.
Peki Ya Çözüm?
Yağmur duasına çıkmaktan bahsetmiyorum elbette. Asıl çözüm, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde su yönetim politikalarını revize etmekten geçiyor. Kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesi, alternatif su kaynaklarının devreye alınması ve en önemlisi - bireyler olarak hepimizin su tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmesi gerekiyor.
Musluğu kapatmak, damlayan vanaları tamir ettirmek, bahçe sulama saatlerine dikkat etmek... Bunlar küçük gibi görünen ama toplamda devasa fark yaratan önlemler. Unutmayalım: Su hayattır, ve bu hayatı korumak hepimizin elinde.
