Olay, ABD'nin Kuzey Karolina eyaletinde, Charlotte kentinde yaşandı. Burak Yüksel isimli 35 yaşındaki Türk vatandaşı, geçtiğimiz hafta polis tarafından tartışmalı bir şekilde gözaltına alındı. Ve sonra... her şey karanlığa gömüldü.
Resmi açıklama, gözaltına alındıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybettiği yönünde. Yetkililer, ölüm nedeninin 'intihar' olduğunu iddia ediyor. Peki, gerçekten öyle mi? Ailesi ve avukatları, bu açıklamanın üzerine gölgeler düştüğünü söylüyor. İşin içinde başka bir şey mi var?
Ailenin Feryadı: 'Burak Asla İntihar Edecek Biri Değildi'
Burak'ın ailesi, olayla ilgili konuşurken sesleri titriyor. Ona göre oğulları, hayat dolu, geleceğe umutla bakan bir insandı. "Burak'ın intihar etmek gibi bir niyeti asla olamazdı" diyorlar ve ekliyorlar: "Bize anlatılanlar, gerçeği yansıtmıyor. Burada bir örtbas var."
Olay anına dair kamera kayıtlarının neden hala tam olarak paylaşılmadığı ise en büyük soru işareti. Yetkililer, 'soruşturma devam ediyor' diyerek detay vermekten kaçınıyor. Bu da, tabii ki, ister istemez akıllara 'Acaba neden saklanıyor?' sorusunu getiriyor.
Yetkililerden Çelişkili Açıklamalar
Polisin ilk açıklamasıyla, sonraki açıklamaları birbiriyle uyuşmuyor. Önce 'doğal nedenler' denmiş, ardından hızlıca 'intihar' senaryosuna geçilmiş. Bu kadar hızlı bir zıplama, insanı ister istemez şüpheye düşürüyor. Sizce de öyle değil mi?
Charlotte polis departmanı, soruşturmanın 'şeffaf bir şekilde' yürütüldüğünü iddia etse de, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği devreye girdi ve konuyla ilgili resmi bir nota verdi. 'Olayın aydınlatılması ve adaletin tecelli etmesi' için tüm baskıyı yapıyorlar. Diplomasi devrede, ama işler yavaş ilerliyor.
Bu tür vakalar, maalesef, ABD'de ilk değil. Özellikle azınlık kökenli bireylerin gözaltında şüpheli ölümleri, sık sık gündeme geliyor ve çoğu zaman da 'intihar' olarak raporlanıyor. Burak'ın durumu da, bu üzücü geleneğin bir parçası mı?
Aile, avukatları aracılığıyla bağımsız bir otopsi talep etmiş durumda. Çünkü resmi otopsi raporu, onları ikna etmekten çok uzak. Sonuçlar ne gösterir bilinmez, ama tek bir gerçek var: Burak Yüksel, evine dönemedi. Ve onun arkasında bıraktığı sorular, cevap bekliyor.
Bu acı olay, sadece bir ailenin trajedisi değil. Aynı zamanda, yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın güvenliği ve karşılaştıkları muameleyle ilgili çok ciddi soruları da gündeme getiriyor. Umuyoruz ki, gerçekler en kısa sürede ortaya çıkar ve adalet yerini bulur.
