
Dün sabah, Beşiktaş'ın o her zamanki hareketli caddelerinden birinde, sıradan bir temizlik rutini korkunç bir keşfe dönüştü. Saatler henüz erkendi, gün yeni yeni uyanıyordu ki, belediye temizlik işçilerinin rutin kontrolleri sırasında akıl almaz bir manzayla karşılaştılar. Bir çöp konteynerinin içinde, küçücük bir bebeğin cansız bedeni duruyordu. Ve bu, sıradan bir ölüm değildi.
İşçiler, ilk başta şok yaşadılar—inanmakta zorlandılar. Küçük bedenin üzerinde, bakması bile insanın yüreğini burkan, derin kesik izleri ve yanık lekeleri vardı. Bu neydi böyle? Nasıl olurdu da biri, daha hayata gözlerini yeni açmış bir bebeğe bu kadar acımasızca davranabilirdi? Sorular, havada asılı kaldı.
Olay yerine hemen polis ekipleri sevk edildi. Emniyet, bölgeyi sarı bantlarla çevirerek incelemelere başladı. Adli tıp ekipleri, minik beden üzerindeki izleri tek tek inceledi—her bir detay, bu vahşetin boyutlarını daha da derinleştiriyordu. Bölge sakinleri ise olayı duyduklarında donup kaldı; sokakta bir korku ve tedirginlik havası esmeye başladı.
Şu an soruşturma tam gaz devam ediyor. Polis, çevredeki güvenlik kameralarını tek tek tarıyor ve tanık arayışında. Kim, neden böyle bir şey yapar? Bu, cevaplanması gereken en büyük soru. Beşiktaş Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı özel olarak takip ediyor—kanun, bu acımasızlığın hesabını mutlaka soracak.
Toplum olarak, böyle olaylar karşısında sarsılıyoruz. Bir bebeğin masumiyeti, nasıl olur da böyle bir vahşete kurban gider? İnsanlık adına sorgulamamız gereken çok şey var. Umarız, adalet en kısa sürede tecelli eder ve bir daha böyle acılar yaşanmaz.