
İstanbul'un kalbinde, Beşiktaş'ta, insanlığın yüzünü kızartan bir olay yaşandı. Serencebey Mahallesi'nde, sıradan bir pazar sabahında, çöp konteynerlerini boşaltmaya hazırlanan temizlik işçilerinin buldukları, akıllara durgunluk vericiydi. Gri metal konteynerin içinde, özensizce atılmış siyah bir poşetin içinden çıkan, yaşamı daha yeni başlamış bir bebeğin cansız bedeniydi bu.
Olay, saatler sabah 08.00'i gösterirken, Nüzhetiye Caddesi üzerinde meydana geldi. Temizlik görevlileri, rutin işlerini yaparken, hiç beklemedikleri bir manzara ile karşılaştılar. İçgüdüsel bir şokla, hemen durumu kolluk kuvvetlerine bildirdiler. Olay yerine ilk intikal eden polis ekipleri, bölgeyi anında kordon altına almakta gecikmedi. Adliye morguna kaldırılan minik beden üzerinde yapılan ilk incelemeler, tüyleri diken diken eden detayları ortaya çıkardı.
Bebeğin vücudunda, acımasız ve anlaşılmaz bir şiddetin izleri vardı. Cildinde, bilinçli mi yoksa kaza eseri mi oluştuğu henüz belli olmayan yanık izleri… Ve kesikler. Bu görüntüler, olayı sıradan bir vakadan çıkarıp, toplumun tüm hücrelerine kadar sızacak bir trajediye dönüştürdü. Savcılık, derhal soruşturma başlattı. Bebek henüz yeni doğmuştu ve kimliği, ailesi, bu acımasız sona nasıl sürüklendiği tam bir muamma.
Şu anda cevaplanması gereken onlarca soru var. Bu masum yavru, kimin ellerinde, hangi koşullarda can verdi? Vücudundaki o korkunç izlerin hikayesi ne? Neden bir çöp konteyneri? Sorular uzayıp gidiyor. Polis, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarını titizlikle incelemeye başladı bile. O poşeti oraya kimin, ne zaman, nasıl bıraktığını bulmaya çalışıyor. Her saniye, adaletin yerini bulması için çok değerli.
Bu olay, sadece bir adli vaka değil, aynı zamanda toplumsal vicdanımıza düşen kara bir leke. İstanbul'u, belki de tüm Türkiye'yi yasa boğan bu kayıp yaşam, hepimizin içini acıtıyor. Kimse bu kadar küçük, bu kadar savunmasız bir cana nasıl kıyılır anlayamıyor. Soruşturma derinleştikçe, bu karanlık perdenin aralanacağını umut ediyoruz. Minik bebeğin ardından, gerçekler ortaya çıkana kadar gözyaşı dökmeye devam edeceğiz.