Samsun'da Kan Donduran Akran Zorbalığı: Genç Kızın İntiharıyla Sarsılan Aile Yasta
Samsun'da Akran Zorbalığı: Genç Kız İntihar Etti

İşte insanın yüreğini burkan, içini acıtan o olaylar var ya, Samsun'da tam da böyle bir trajedi yaşandı. Düşünsenize, henüz hayatının baharında bir genç kız, akranlarının acımasız zorbalığına daha fazla dayanamayarak canına kıydı. Ailesi için tarifsiz bir acı, toplum için derin bir yara.

Olay, İlkadım ilçesinde meydana geldi. 15 yaşındaki M.S., uzun süredir maruz kaldığı zorbalık karşısında sessizce acı çekiyordu. Belki de yardım isteyecek gücü kendinde bulamadı, kim bilir? Sonunda, dayanma sınırlarını aştı ve geçtiğimiz günlerde hayatına son verdi.

Ailenin Feryadı: "Kızımızın Katilleri Bulunsun!"

Acılı baba M.A., adeta yüreğinden kopan bir feryatla konuştu: "Kızımın katilleri bulunsun!" diye haykırıyor. Annesi ise gözyaşları içinde, "Kızımın hesabını soracağım" diyerek adalet talep ediyor. Aile, zorbalık yapan öğrenciler hakkında suç duyurusunda bulundu - ki haklılar da.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Okul yönetimi ve milli eğitim müdürlüğü konuyu araştırıyor. Ancak soru şu: Bu acı olaylar yaşanmadan önce neden önlem alınmadı? Zorbalık sinyalleri fark edilemedi mi, yoksa görmezden mi gelindi?

Akran Zorbalığı: Görünmez Katil

Aslında bu olay, sadece Samsun'un değil, tüm Türkiye'nin kanayan yarası. Okullarda akran zorbalığı maalesef yaygın bir sorun. Peki neden? Belki de biz yetişkinler, gençlerin dünyasında neler olup bittiğini tam anlayamıyoruz. Ya da anlamak istemiyoruz.

Uzmanlar diyor ki: Zorbalık sadece fiziksel değil, psikolojik de olabiliyor. Alay etmek, dışlamak, sosyal medyada taciz - hepsi zorbalık kapsamına giriyor. Ve maalesef, bu tür zorbalıklar çoğu zaman 'şaka' adı altında normalleştiriliyor.

  • Okullarda zorbalıkla mücadele eğitimi yetersiz
  • Aileler çocuklarının yaşadıklarını fark edemiyor
  • Mağdurlar yardım istemekten çekiniyor
  • Zorbalık yapanların cezasız kalması sorunu büyütüyor

Peki Çözüm Ne Olabilir?

Öncelikle şunu kabul etmeliyiz: Zorbalık ciddi bir suçtur. Okullarda rehberlik servisleri daha etkin çalışmalı. Aile-okul işbirliği güçlendirilmeli. Belki de en önemlisi, çocuklarımıza empati duygusunu küçük yaştan itibaren aşılamalıyız.

M.S.'nin acı kaybı, hepimiz için bir uyarı olmalı. Başka gençlerin hayatı sönmesin diye... Hiçbir aile bu acıyı yaşamasın diye... Toplum olarak daha duyarlı olmak zorundayız. Çünkü zorbalık deyip geçmemeli - o, görünmez bir katilden farksız.