Washington'dan gelen son hareket, uluslararası diplomasi sahnesini adeta sarsmış durumda. Dünya liderleri, olan biteni konuşuyor – ve pek de hoş şeyler söylemiyorlar doğrusu.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde dün akşam yaşananlar, tarihe not düşülecek cinstendi. Filistin'in tam üyelik başvurusu, oylamaya sunuldu. Sonuç? ABD'nin vetosuyla duvara tosladı. Evet, yanlış duymadınız – Washington yönetimi, bu tarihi fırsatı çöpe attı.
Uluslararası Hukuk Çiğnendi mi?
Hukukçulara sorarsanız, durum vahim. Uluslararası hukuk metinleri, böyle bir vetoyu pek onaylamıyor. Zaten Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 193 ülkeden 143'ü Filistin'in lehinde oy kullanmıştı. Peki ya sonra? ABD, 'hayır' dedi ve oldu bittiye getirdi.
Ortadoğu'da barış için çalıştığını iddia eden bir ülke, nasıl olur da bu şekilde tavır alır? Bu soru, birçok diplomatın kafasını kurcalıyor.
Netanyahu'ya Kırmızı Halı Serildi
Öte yandan, İsrail Başbakanı Netanyahu için işler yolunda gidiyor gibi görünüyor. Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlamasıyla yargılanan bir isme, ABD Kongresi'nde adeta kırmızı halı serildi. Tepkiler ise gecikmedi.
Demokrat Partili Senatör Bernie Sanders'ın sözleri çarpıcı: "Netanyahu, Gazze'deki vahşeti durdurmuyor. Buna rağmen ona konuşma platformu sunmak, trajik bir hata."
Peki ya Beyaz Saray'ın tutumu? İşte orası daha da ilginç. Biden yönetimi, Netanyahu'yu 'halkla ilişkiler turuna' çıkmaması konusunda uyarmış. Ama görünen o ki, uyarılar havada kalmış.
Dünya Tepkisi: Sessiz Kalmadılar
Fransa'dan Çin'e, Rusya'dan Slovenya'ya kadar birçok ülke, ABD'nin veto kararını sert şekilde eleştirdi. Slovenya Dışişleri Bakanı'nın sözleri her şeyi özetler nitelikte: "Filistin'in tam üyeliğini destekliyoruz. Bu, bölgede kalıcı barışın tek yoludur."
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise durumun vahametini vurguluyor: "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı, evrensel bir prensiptir."
Sonuç olarak, uluslararası arenada dengeler değişiyor. ABD'nin bu hamlesi, Ortadoğu'daki güç dengelerini yeniden şekillendirecek gibi duruyor. Ve Filistin halkı? Onlar, seslerinin kısıldığını bir kez daha görmüş oldular.
