
Washington'dan gelen son bilgiler, Gazze Şeridi'ndeki kan donduran çatışmaları durdurabilecek bir planın düğmeye basılmak üzere olduğunu gösteriyor. Durum ciddi. Beyaz Saray yetkilileri, acilen yürürlüğe girmesi umulan bir ateşkes anlaşmasının taslağını hararetle tartışıyorlar – nihayet, değil mi?
Ortadoğu'da barış için her zamankinden daha karmaşık ve nazik bir dans sürerken, ABD'nin bu hamlesi diplomasi dünyasında büyük bir heyecan dalgası yarattı. Her şey, tarafları masaya oturtacak ve – en önemlisi – derhal insani yardımın bölgeye ulaşmasının önünü açacak bir metin etrafında dönüyor.
Peki ya detaylar? Görünen o ki öneri, sadece silahların susmasından çok daha fazlasını vaat ediyor. Esir takası gibi inanılmaz derecede hassas konular da bu devasa bulmacanın kritik parçalarından biri. Tabii ki, işin içinde İsrail oldu mu, her şey bir anda karmaşıklaşabiliyor. Onların güvenlik endişeleri, özellikle de Hamas'ın elindeki rehineler meselesi, tüm müzakerelerin en sert kayası olmaya devam ediyor.
Uluslararası toplumun baskısı ise artık görmezden gelinemeyecek bir seviyede. Dünya, sivillerin çektiği acıları izlemekten yoruldu ve somut adımlar istiyor. ABD'nin bu inisiyatifi, belki de bu yangını söndürmek için atılan son şanslı adımlardan biri olabilir. Ya da öyle umalım.
Ancak şunu unutmamak lazım: Ortadoğu diplomasisi, bir satranç tahtasından farksızdır. Bir hamle, her şeyi altüst edebilir. Şu anda tüm gözler, tarafların bu son teklife vereceği yanıtı bekliyor. Cevap gelene kadar hepimiz nefesimizi tutmuş durumdayız.