Dünya siyasetinin nabzının attığı New York'ta, BM Güvenlik Konseyi'nin kapalı kapılar ardındaki toplantısı oldukça hareketli geçti. Suriye'nin kuzeyindeki son gelişmeler ve İsrail'in sınır ötesi operasyonları, diplomatik arenada yeni bir gerilim dalgasına yol açtı.
Toplantıda konuşan bazı üye ülkelerin temsilcileri, İsrail'in son haftalarda artan saldırılarını "bölgesel istikrarı tehdit eden ciddi bir provokasyon" olarak nitelendirdi. Öte yandan, Batılı ülkelerin bir kısmı ise bu açıklamalara temkinli yaklaştı - belki de uluslararası dengeleri gözeterek.
Suriye'deki İnsani Durum Alarm Veriyor
Suriye'nin kuzeyindeki kamplarda yaşayan sivillerin durumu, toplantının en çarpıcı konularından biriydi. BM yetkilileri, "insani yardımların engellenmesinin" uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini vurgularken, bazı ülkeler bu konuda somut adımlar atılmasını talep etti.
Kim bilir, belki de bu toplantı Suriye krizine yeni bir bakış açısı getirecek. Ancak şu an için tek kesin olan şey: Diplomasi masasındaki gerilim, sahada yaşananlardan çok da farklı değil.
İsrail Savunması ve Tepkiler
İsrail temsilcisinin yaptığı açıklamada, "terör örgütlerine karşı meşru müdafaa hakkını" vurgulaması dikkat çekti. Fakat bu savunma, bazı Arap ülkelerinden gelen sert eleştirilerle karşılaştı - ki bu hiç de sürpriz sayılmazdı.
- BM'nin acil çağrısına rağmen çatışmalar devam ediyor
- Bölgedeki siviller için insani koridor talepleri
- Uluslararası toplumun bölünmüş tutumu
Son dakika gelişmeleri takip edenler bilir: Bu kriz, basit bir sınır anlaşmazlığından çok daha derin köklere sahip. Ve görünen o ki, çözüm için daha çok uzun diplomatik maratonlar bizi bekliyor.
