
Dünya, bir kez daha kanayan bir yaraya daha fazla bakamadı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail'in Suriye topraklarına düzenlediği son hava saldırılarını görüşmek üzere acil olarak toplanıyor. Bu, sadece bir diplomasi hamlesi değil, aynı zamanda küresel vicdanın sızlayan bir tepkisi.
Ortadoğu'nun kavrulmuş topraklarında yükselen dumanlar henüz dağılmamışken, New York'taki BM merkezinde gerilim tavan yapmış durumda. Diplomatik kaynaklar, toplantının 'olağanüstü' bir aciliyetle çağrıldığını fısıldıyor. Kim bilir, belki de bu sefer kâğıt üzerindeki kınama ifadelerinin ötesine geçilecek?
Kırmızı çizgiler aşıldı mı?
İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) geçtiğimiz günlerde Suriye'nin kuzeyindeki hedeflere yönelik düzenlediği saldırılar, uluslararası hukukun gri bölgelerine sert bir dalış yaptı. Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın 'alçakça bir saldırı' olarak nitelendirdiği bu operasyon, bölgedeki gerilimi yeniden alevlendirdi.
Peki ya rakamlar? Resmi olmayan kaynaklara göre:
- En az 5 sivil hayatını kaybetti
- Yaralananların sayısı 10'u aştı
- Altyapıda ciddi hasar oluştu
BM Genel Sekreteri'nin sözcüsü, 'derin endişe' ifadesini kullandı ama bu, mağdurların acılarını dindirmeye yetecek mi? Cevap, diplomasinin soğuk koridorlarında kaybolup gidiyor.
Bölgesel dengeler sarsılıyor
Ortadoğu'nun bu kırılgan dönemecinde, her hamle domino taşları gibi birbirini tetikliyor. İran destekli grupların bölgedeki varlığı, İsrail'in 'güvenlik endişeleri' ve Suriye'nin parçalanmış siyasi haritası... Tüm bu unsurlar, yangına benzin dökmekten farksız.
Dış politika uzmanlarına kulak verirsek:
- İsrail'in bu hamlesi, bölgedeki vekalet savaşlarını yeniden alevlendirebilir
- Rusya'nın tepkisi beklenenden daha yumuşak kaldı
- ABD yönetimi şimdilik sessizliğini koruyor
Kim bilir, belki de BMGK toplantısı bu sessizliği bozacak ilk adım olur. Ya da -ne yazık ki- bir başka diplomasi tiyatrosuna dönüşür. Bekleyip göreceğiz.