Dünya, Gazze'de yaşananları anlamakta zorlanıyor. Resmen ateşkes ilan edilmiş olsa da, yerleşim bölgelerinden gelen top ve roket sesleri hiç kesilmiyor. Sanki kimse dinlemiyormuş gibi...
Birleşmiş Milletler yetkililerinin son açıklamaları ise içler acısı. "Durum katlanılmaz boyutlara ulaştı" diyorlar, ama bu ifade bile yaşananları anlatmaya yetmiyor. Görgü tanıkları, sokakların adeta bir savaş alanına döndüğünü anlatıyor.
Sayılarla Dehşet Tablosu
Rakamlar gerçekten ürpertici. BM kayıtlarına göre son 48 saatte:
- En az 150 sivil hayatını kaybetti
- Yüzlerce kişi yaralandı
- Onlarca konut tamamen yıkıldı
- Sağlık merkezleri kapasitenin çok üzerinde çalışıyor
Ve en trajik olanı - ölenlerin neredeyse yarısı çocuk ve kadınlardan oluşuyor. Bu, savaşın kuralsız yüzünü acımasızca ortaya koyuyor.
Uluslararası Tepkiler Yetersiz Kalıyor
Dünya liderleri her zamanki gibi "kınama" ve "endişe" ifadeleri kullanıyor. Fakat Gazze'de yaşananlar, bu diplomatik söylemlerin ne kadar yetersiz kaldığını gösteriyor. Siviller, uluslararası hukukun koruması altında olmalarına rağmen, en temel güvenlik hakkından mahrum bırakılıyor.
BM Genel Sekreteri'nin ofisinden yapılan açıklamada, "Tarafları insani hukuka uymaya çağırıyoruz" deniliyor. Ancak bu çağrılar havada kalıyor gibi görünüyor. Çatışmalar, adeta hiçbir kural tanımıyormuşçasına devam ediyor.
Yerel halk ise çaresiz. "Nereye gideceğimizi bilmiyoruz" diyen bir baba, çocuklarını korumak için elinden geleni yapmaya çalıştığını, ancak güvenli bir yer bulmanın neredeyse imkansız olduğunu ifade ediyor.
İnsani Yardımlar Engel Tanımıyor
Uluslararası Kızılhaç ve diğer insani yardım kuruluşları, neredeyse imkansız koşullarda çalışıyor. Yardım konvoyları sık sık engellerle karşılaşıyor, sağlık ekipleri hedef alınıyor. Buna rağmen, bu cesur insanlar hayat kurtarmak için mücadele etmeye devam ediyor.
Bir doktor, "Ameliyathaneler dolup taşıyor, ilaç stokları tükenmek üzere" diyor. "Ama pes etmek gibi bir lüksümüz yok - her bir hayat değerli."
Durum gerçekten vahim. BM yetkilileri, bu krizin sadece bir insani trajedi olmadığını, aynı zamanda uluslararası hukukun ciddi bir ihlali anlamına geldiğini vurguluyor. Dünya, Gazze'de olup bitenlere seyirci kalmaya devam edebilir mi? Bu sorunun cevabı, hepimizin vicdanında saklı.
