Güney Amerika'nın önemli ülkelerinden Kolombiya, Ortadoğu'da yaşanan insani dram karşısında sessiz kalmadı. Neredeyse tarihi denebilecek bir hamleyle, İsrail'e ait tüm diplomatik personelin ülkeyi terk etmesi talimatını verdi. Bu karar, uluslararası arenada adeta bomba etkisi yarattı.
Aslında olaylar birdenbire patlak vermedi. Kolombiya hükümeti, son dönemde İsrail'in Gazze'deki operasyonlarına yönelik giderek artan bir rahatsızlık duyuyordu. Cumhurbaşkanı Gustavo Petro'nun sosyal medya paylaşımları bile bu durumun habercisiydi adeta. "Artık yeter" diyordu bir paylaşımında, "insanlık dramı seyirci kalamayız."
Diplomatik Deprem: İlişkiler Donma Noktasında
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama, resmiyet kazandı her şeye. İsrail Büyükelçisi Gali Dagan ve ekibinin ülkeyi derhal terk etmesi isteniyordu. Bu hiç basit bir protesto değildi - tam anlamıyla diplomatik bir depremdi.
Peki neydi bu kararın arkasındaki gerçek neden? Bakanlık açıklamasında "İsrail hükümetinin Filistin halkına yönelik insanlık dışı muamelesi" ifadeleri dikkat çekiyordu. Kolombiya yetkilileri, BM Genel Kurulu'ndaki oylamalarda da benzer tutum sergilemişti zaten. Yani aslında bu hamle, uzun süredir devam eden bir hoşnutsuzluğun doruk noktasıydı.
Bölgesel Etkileri Ne Olacak?
Uzmanlara göre bu karar, Latin Amerika-İsrail ilişkilerinde önemli bir kırılma noktası olabilir. Şili ve Honduras gibi ülkeler de benzer tepkiler vermeye başladı bile. Ortadoğu'daki gerilim, artık sadece bölgesel değil, küresel bir boyut kazanıyor gibi görünüyor.
İsrail tarafından henüz resmi bir açıklama gelmedi ama diplomatik kaynaklar, Tel Aviv'de şok etkisi yarattığını söylüyor. Özellikle Kolombiya'nın bölgedeki ağırlığı düşünülünce, bu hamle ciddiye alınmak zorunda.
Sonuçta, bu sadece iki ülke arasında yaşanan basit bir anlaşmazlık değil. Daha ziyade, uluslararası hukukun ve insani değerlerin ne ölçüde korunabildiğine dair çok daha büyük bir meselenin tezahürü. Kolombiya'nın bu cesur hamli, diğer ülkeler için de bir emsal teşkil edebilir - kim bilir?
