Uluslararası arenada genellikle sertlikle anılan Kuzey Kore, bu kez şaşırtıcı bir dil tercih etti. Pyongyang yönetimi, İsrail'in Gazze'deki operasyonlarına ilişkin yaptığı açıklamada adeta bir insan hakları savunucusu edası takındı. Kim Jong-un'un dışişleri bakanlığı, neredeyse hiç alışık olmadığımız bir üslupla konuştu.
Aslında bu tür açıklamalar, Kuzey Kore'nin dış politikasının ne kadar öngörülemez olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bir yandan kendi halkına yönelik uygulamalarıyla eleştirilirken, diğer yandan başka ülkelerin insan hakları ihlallerini kınaması oldukça ironik.
BM'deki Temsilciden Çarpıcı Sözler
Kuzey Kore'nin Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi temsilcisi Kim Song'un yaptığı açıklama, diplomatik çevrelerde şaşkınlıkla karşılandı. Kim, İsrail'i "uluslararası sistemden tamamen dışlanma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan işgal ve katliamları" derhal durdurmaya çağırdı. Bu ifadeler, Kuzey Kore gibi kendisi de yıllardır uluslararası yaptırımlarla karşı karşıya olan bir ülkeden gelince daha da anlam kazandı.
Peki neden? Neden Kuzey Kore böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hissetti? Bu sorunun cevabı belki de Pyongyang'ın bölgedeki güç dengelerinde yeni bir pozisyon alma çabasında yatıyor.
Diplomatik Yalnızlık ve Çifte Standart Eleştirisi
Kuzey Kore temsilcisi, BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin meselesine yaklaşımını da eleştirdi. Kim Song'a göre, konseyin bu konudaki tutumu "siyasi irade ve adaletten yoksun" bir görüntü sergiliyor. Bu eleştiri, aslında Kuzey Kore'nin uzun süredir maruz kaldığı uluslararası baskılara bir gönderme gibiydi.
İlginçtir, Kuzey Kore kendisi de benzer eleştirilerin hedefi olmasına rağmen, bu kez eleştiren taraf oldu. Bu durum, uluslararası diplomasinin ne kadar karmaşık ve çelişkilerle dolu olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Kim'in bir diğer dikkat çeken ifadesi ise şuydu: "İsrail, uluslararası toplumun ortak çabalarına meydan okumayı sürdürüyor." Bu sözler, Kuzey Kore'nin kendi nükleer programı nedeniyle maruz kaldığı uluslararası baskılarla ilginç bir paralellik kuruyor adeta.
Bölgesel Dengeler ve Yeni İttifak Arayışları
Uzmanlara göre Kuzey Kore'nin bu beklenmedik çıkışının arkasında, bölgede değişen güç dengeleri yatıyor olabilir. Pyongyang, geleneksel olarak Filistin davasına sempati duysa da, bu kadar net ve keskin bir dil tercih etmesi dikkat çekici.
Belki de Kuzey Kore, uluslararası yalnızlığını kırmak için yeni diplomatik kanallar arıyor. Ya da bölgede artan gerilimde tarafını netleştiriyor. Kim bilir?
Sonuç olarak, Kuzey Kore'nin bu açıklaması uluslararası diplomasinin ne kadar sürprizlerle dolu olduğunu gösterdi. Bir ülke ki kendi halkına yönelik uygulamalarıyla sürekli eleştiriliyor, şimdi başka bir ülkeyi insan hakları ihlalleri konusunda uyarıyor. Diplomasi gerçekten de ilginç bir satranç oyunu.