
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, bugünlerde oldukça gergin bir telden çalıyor. Avustralya'nın Birleşmiş Milletler'deki son hamlesi, zaten fırtınalı olan Ortadoğu siyasetine yeni bir gerilim daha ekledi. Netanyahu'nun tepkisi ise oldukça sert oldu – hem de çok.
Olay şu: Avustralya, BM Genel Kurulu'nda Filistin'in Birleşmiş Milletler'de tam üye olması yönündeki oylamada 'evet' oyu kullandı. Bu karar, İsrail başkenti Tel Aviv'de adeta bomba etkisi yarattı. Netanyahu, bu hamleyi hiç bekletmeden, hiç tereddüt etmeden 'ihanet' olarak yorumladı.
Peki neden bu kadar sert? İsrail Başbakanı'na göre Avustralya, İsrail ile olan dostane ilişkilerini hiçe sayarak, terörü ödüllendiren bir karara imza attı. Netanyahu, öfkeli açıklamasında "Avustralya'nın bu kararı, İsrail'e karşı işlenmiş bir ihanettir" ifadelerini kullandı. Oldukça güçlü, oldukça keskin bir dil bu.
Diplomatik Deprem: İlişkiler Donma Noktasında
Avustralya'nın bu oyu sadece sembolik bir hareket değil. Aslında uluslararası ilişkilerdeki dengeleri de alt üst edebilecek nitelikte. İsrail için bu durum, beklenmedik bir darbe oldu – çünkü Avustralya tarihsel olarak İsrail'e daha yakın duran bir ülke. Şimdi her şey değişmiş olabilir.
Netanyahu'nun bu çıkışı, diplomatik kanallarda hızla yankılandı. İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Avustralya'nın Tel Aviv büyükelçisini resmi olarak protesto etmek için çağırmayı bile düşünüyorlar. Yani iş ciddi.
Bu arada, Avustralya'nın kararının arkasında yatan nedenler de merak konusu. Bazı analistlere göre, ülke iç siyasetindeki baskılar veya bölgesel dengelerdeki değişimler bu oyun arka planını oluşturuyor olabilir. Ama Netanyahu için bunların hiçbir önemi yok. Ona göre yapılan, net bir şekilde 'arkaadan hançerleme'.
Peki Ya Sonrası?
Bu kriz, İsrail-Avustralya ilişkilerini uzun süre etkileyecek gibi duruyor. İki ülke arasındaki ticari anlaşmalar, savunma iş birlikleri ve diplomatik ziyaretler askıya alınabilir. Hatta daha da ileri gidilerek, bazı yaptırımların gündeme gelmesi bile söz konusu olabilir.
Netanyahu'nun bu agresif dili, iç siyasetteki desteğini artırmak için de kullanılıyor olabilir mi? Belki de. Ama şu an için asıl önemli olan, uluslararası arenada yaşanan bu sert çatışma. Dünya, İsrail ile Avustralya arasındaki bu gerilimi endişeyle izliyor.
Sonuç olarak, BM'deki bir oylama, küresel diplomaside yeni bir krizin fitilini ateşlemiş oldu. Netanyahu'nun 'ihanet' suçlaması, ilişkileri onarması oldukça zor bir noktaya sürükledi. Önümüzdeki günlerde, bu gerilimin nasıl yönetileceği hepimiz için merak konusu.