Dünya sahnesinde yine gerilim tırmanıyor. İran, ABD'nin son hamlesine adeta diplomatik bir şimşek fırlattı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani'nin bugün yaptığı açıklama, Washington'ın nükleer test planlarına dair ciddi endişeleri gözler önüne serdi.
Kenani'nin sözleri oldukça netti: "Amerika'nın bu girişimleri, nükleer silahsızlanma taahhütlerine aykırı ve küresel güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturuyor." Sanki uluslararası camiaya bir uyanma çağrısıydı bu.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması Gölgede Kaldı
Aslında mesele sadece iki ülke arasında değil. İranlı yetkili, ABD'nin bu adımının Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) tamamen zıt düştüğünü vurguladı. Yani, onlarca yıldır süren nükleer düzen tehlikede.
"Bu tür eylemler," diye ekledi Kenani, "nükleer silahların yayılması riskini artırıyor ve bölgesel istikrarı baltalıyor." Gerçekten de, Ortadoğu'da zaten gergin olan dengeler için bu bir kıvılcım olabilir mi?
Uluslararası Topluma Sert Çağrı
İran'ın mesajı sadece Washington'a değil, tüm dünyaya. Kenani, uluslararası toplumu ABD'nin bu "sorumsuz" politikalarını kınamaya ve nükleer silahsızlanma taahhütlerine bağlı kalmaya çağırdı. Sanki bir uyarıydı bu: "Sessiz kalmak, sorunu çözmeyecek."
Peki, bu diplomatik kriz nereye gidecek? İran'ın açıklaması, Tahran-Washington hattındaki gerilimin sadece bir göstergesi. Nükleer müzakerelerin geleceği, bölgesel güvenlik... Tüm bu unsurlar bir arada düşünüldüğünde, önümüzdeki günlerde daha fazla diplomatik hareketlilik beklemek mümkün.
Kenani son sözü söylemişti adeta: "İran, nükleer silahların yayılmasını önleme rejimini güçlendirmeye kararlı." Ancak bu kararlılık, ABD'nin politikalarıyla nasıl bir çatışmaya dönüşecek? Cevabı zaman gösterecek.