Ortadoğu'da yangın yerine dönen bölgede, İsrail'in son hamleleri uluslararası camiada tam anlamıyla şok etkisi yarattı. BM'nin Gazze'deki hayati misyonunu adeta sabote etmeye kalkışıyorlar - bu nasıl bir cüret?
Düşünsenize, insani yardım çalışanları silah tehdidi altında çalışmaya zorlanıyor. BM personeli, İsrail güçlerinin sistematik engellemeleri yüzünden temel ihtiyaçları bile ulaştırmakta zorlanıyor. Bu kadarını beklemezdim doğrusu.
Uluslararası Hukukun Açık İhlali
Aslında olan biten, uluslararası hukukun alenen çiğnenmesinden başka bir şey değil. İsrail yetkilileri, BM'nin bölgedeki varlığını 'istenmeyen' ilan etme noktasına gelmiş durumda. Peki ya siviller? Onların hayatı kimin umurunda?
- BM konvoylarına yönelik sistematik engellemeler
- İnsani yardım malzemelerinin geciktirilmesi
- Çalışanlara yönelik doğrudan tehditler
- BM tesislerine yapılan baskınlar
Bu durum, bölgedeki insani krizi katbekat derinleştiriyor. Zaten yeterince zor koşullarda yaşayan Gazze halkı şimdi de bu sistematik engellemelerle karşı karşıya.
Dünya Ne Diyor?
Uluslararası toplumun tepkisi ise oldukça net. Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, İsrail'in bu agresif tutumunu kınıyor. Ancak - ve maalesef - bu kınamalar eyleme dönüşmüyor. Kağıt üzerinde kalan tepkiler, sahada yaşanan dramı durdurmaya yetmiyor.
BM yetkililerinin son açıklamaları ise içler acısı: "Yardım ulaştıramıyoruz" diyorlar. Bu kadar basit. Bu kadar trajik.
Peki ne olacak şimdi? Bu gidişatın nereye varacağını tahmin etmek güç değil aslında. İnsani kriz derinleşecek, uluslararası hukuk daha fazla ihlal edilecek ve BM'nin bölgedeki etkisi giderek azalacak. Tüm bunlar olurken dünya seyretmeye devam mı edecek?
Gerçek şu ki, bu durum sadece Gazze ile sınırlı değil. Uluslararası sistemin geleceği de tehlikede. Bugün BM'nin Gazze'deki rolüne göz yumulursa, yarın başka nerede benzer senaryolar yaşanacak?