
Uluslararası diplomasi sahnesinde bugün oldukça sert ve bir o kadar da tarihi bir gelişme yaşandı. Adeta bir diplomatik deprem!
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ile Arap Birliği, Amerika Birleşik Devletleri'ne adeta rest çeken ortak bir açıklamaya imza attı. İki örgütün üst düzey temsilcileri, Washington yönetiminden Birleşmiş Milletler'de Filistin'in tam üyelik statüsünü hemen şimdi tanımasını talep etti.
Diplomatik Arenada Nadir Görülen Bir Dayanışma
Genellikle farklı konularda ayrışabilen bu iki dev örgütün, Filistin meselesinde tek bir ses olarak konuşması, olayın ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu, sıradan bir diplomatik not değil; adeta bir ültimatom.
Açıklamada, ABD yönetiminin bu konudaki tutumunun bölgedeki barış ve istikrar çabalarının önündeki en büyük engel olduğunun altı çizildi. İfadeler oldukça net ve tavizsizdi: "Washington'un bu tutumu, uluslararası hukuka ve BM kararlarına açıkça aykırıdır."
Peki, Bu Çağrı Neden Şimdi?
Son dönemde BM Genel Kurulu'nda ve Güvenlik Konseyi'nde yaşanan gelişmeler, Filistin'in üyelik başvurusunu yeniden gündemin ilk sırasına taşımış durumda. İİT ve Arap Birliği de, ABD'nin olası bir vetosunu engellemek ya da en azından diplomatik maliyetini artırmak için topu Amerikan sahasına atmış oldu.
Bu hamle, sadece kâğıt üzerinde kalan bir protesto değil. Aksine, uluslararası kamuoyunda Washington'a yönelik baskıyı katbekat artıracak stratejik bir hareket. Ortadoğu'da dengeler yeniden şekillenirken, ABD'nin ikiye bölünmüş bir kongre ve yaklaşan sezimlerle nasıl bir karşılık vereceği ise herkesin merak konusu.
Sonuç olarak? Diplomasinin soğuk savaş alanında, sıcak ve oldukça insani bir çağrı yankılanıyor: Adaletin ve uluslararası hukukun gereğini yapın. Şimdi gözler Washington'da.