Rodos'ta 5 Bin Türk ve Onlarca Osmanlı Eseri: Tarihin İzinde Bir Yolculuk
Rodos'ta 5 Bin Türk ve Onlarca Osmanlı Eseri

Rodos Adası, Ege'nin incisi olarak bilinir ama pek çok kişinin bilmediği bir gerçek var: Bu küçük ada, tam 5 bin Türk'e ev sahipliği yapıyor. Üstelik, Osmanlı'nın izleri de hâlâ taze!

Adada gezerken, bir anda kendinizi İstanbul'un dar sokaklarında sanabilirsiniz. Çünkü burada, Osmanlı döneminden kalma onlarca eser, dimdik ayakta. Camiiler, çeşmeler, hamamlar... Her biri, tarihin sessiz tanıkları.

Tarih Canlanıyor

Rodos'taki Türk toplumu, adeta bir kültür mozaiği. Dedelerinden dinledikleri hikayelerle büyüyen gençler, hem Yunan hem de Türk kültürünü harmanlıyor. "Burada doğdum, burada öleceğim" diyen 78 yaşındaki Ali Amca'nın sözleri, adeta bir neslin manifestosu gibi.

Peki ya o eserler? Süleymaniye Camii, adanın siluetine damgasını vuruyor. Restore edilmiş haliyle, turistlerin ilgi odağı. Bir de İbrahim Paşa Camii var ki... Anlatmakla bitmez!

Turistlerin Gözdesi

Yaz aylarında ada, Türk turistlerle dolup taşıyor. Kimi tarih meraklısı, kimi deniz-kum güneş peşinde. Ama hepsinin ortak noktası, bu kültür mirasına duydukları hayranlık.

  • Sokak aralarında Osmanlı çeşmeleri
  • Türk mahallesindeki otantik evler
  • Yüzyıllık Türk kahvesi geleneği

Düşünsenize, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı var da, bu eserlerin hatırı kaç yıl oluyor? (Gülüşmeler)

Gelecek Nesillere Aktarmak

Yerel yetkililer, bu mirası korumak için ciddi çaba harcıyor. Restorasyon çalışmaları, bazen yavaş ilerlese de, sonuçları görmeye değer. "Biz bu tarihe sahip çıkmazsak, kim çıkacak?" diyor restorasyon ekibinden genç bir mimar.

Rodos'taki Türkler ise iki dilli, iki kültürlü yaşamlarını bir zenginlik olarak görüyor. Bayramlarda komşularına baklava götürmekten vazgeçmiyorlar mesela. Küçük detaylar, aslında büyük bir kültür köprüsünün temel taşları.

Son söz? Rodos, sadece bir tatil beldesi değil. Tarihin canlı bir sayfası. Gitmişken, bu mirası görmeyi ihmal etmeyin derim!