Japonya'da durum ciddi. Çok ciddi. Hokkaido bölgesindeki bir çiftlikte patlak veren kuş gribi alarmı, adeta bir kabusa dönüştü. Yetkililerin ağzından dökülen o çarpıcı rakam: 460 bin. Evet, neredeyse yarım milyon tavuk, bu amansız virüsle mücadele uğruna hayatını kaybedecek.
Oysa her şey o kadar normal başlamıştı ki... Ta ki Hokkaido'nun bir kasabasındaki çiftlikteki kanatlı nüfusunda anormal ölümler başlayana kadar. Test sonuçları ise beklendiği gibi kötüydü: H5N1. Yani, bildiğimiz adıyla kuş gribi.
Kırmızı Alarm Seviyesine Geçildi
Japon yetkililer hiç vakit kaybetmedi. Hemen kırmızı alarm seviyesine geçtiler ve o meşhum "itlaf" kararını açıkladılar. Bu karar, sadece çiftlik sahipleri için değil, tüm ülke için büyük bir darbe oldu. Zira Japonya'nın tavukçuluk sektörü, bu tür salgınlarla daha önce de karşılaşmıştı ama bu kadarı... Bu kadarı gerçekten yürek burkuyor.
Peki neden böyle radikal bir karar? Uzmanların dediğine göre, virüsün yayılma hızı inanılmaz. Bir kere bir çiftliğe girdi mi, durdurmak neredeyse imkansız. Önlem alınmazsa, tüm ülkeyi saran bir felakete dönüşebilir. İşte bu yüzden o zor karar verildi.
Çiftçiler Ne Diyor?
"Hayatımızın emeği bir gecede yok oldu" diyor bir çiftçi, sesi titreyerek. Gerçekten de öyle. Bu çiftçiler için tavuklar sadece bir gelir kaynağı değil, aynı zamanda yılların emeği. Şimdi hepsini kaybetmek üzereyler. Devletin tazminat vereceği söyleniyor ama, paranın yerine ne koyabilir ki o kaybedilen emeği?
Japonya Tarım Bakanlığı yetkilileri, durumu kontrol altına almaya çalıştıklarını söylüyorlar. Ama itiraf edelim, bu virüsle mücadele hiç de kolay değil. Özellikle de göçmen kuşların göç yolları üzerinde bulunan Japonya için risk her zaman yüksek.
Peki Ya Sonrası?
Şimdi herkesin aklındaki soru: Bundan sonra ne olacak? Uzmanlar, önümüzdeki günlerde daha fazla çiftlikte benzer vakalarla karşılaşabileceğimizi söylüyor. Hazırlıklı olmalıyız. Çok daha hazırlıklı.
Japon hükümeti, tüm çiftliklere acil önlem paketleri gönderdi. Dezenfeksiyondan, personel eğitimine kadar her detay düşünülmüş. Ama biliyorsunuz, doğa bazen tüm planlarımızı altüst edebiliyor.
Bu arada, market raflarındaki tavuk eti fiyatlarının etkilenip etkilenmeyeceği de merak konusu. Henüz net bir şey söylemek zor ama, uzmanlar "etkisini hissedeceğiz" diyor. Hazırlıklı olmakta fayda var.
Son olarak şunu söylemeliyim: Bu sadece Japonya'nın değil, hepimizin sorunu. Küresel bir köyde yaşıyoruz ve bu tür salgınlar sınır tanımıyor. Belki de hepimizin biraz daha dikkatli olma zamanı gelmiştir.