
Haberler hiç de iyi değil. Afrika'nın kalbinde, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde o korkulan isim yeniden gündemde: Ebola. Evet, yanlış duymadınız. Kuzey Kivu bölgesi - o bildiğiniz, daha önce de benzer acılar yaşamış olan yer - yine alarm veriyor.
Bölge sakinlerinden birinde yapılan testler pozitif çıktı. Durum ciddi. Yetkililer hemen harekete geçti desek yeridir. Kimse risk almak istemiyor, özellikle de Ebola gibi hızlı yayılabilen bir virüs söz konusu olduğunda.
Peki ya sonrası? Hangi önlemler alınıyor?
Sağlık ekipleri şu an aktif olarak temaslıları takip ediyor. Bulaşma zincirini kırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Filyasyon ekipleri sahada - günlerdir aralıksız çalışıyorlar. Bölge sakinlerinin ise tedirgin olduğu aşikar. Daha önce yaşananlar hafızalarda hâlâ taze.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve yerel sağlık birimleri el ele verdi. Acil müdahale planları devreye alındı. Aşı ve tedavi stokları gözden geçiriliyor. Her ihtimale karşı, her şey hazır tutulmaya çalışılıyor.
Kuzey Kivu maalesef Ebola'yla ilk kez karşılaşmıyor. Bölgenin geçmişi bu anlamda oldukça acı dolu. Coğrafi koşullar, altyapı yetersizlikleri ve mevcut sosyo-politik durum, mücadeleyi her seferinde daha da zorlaştırıyor. İnsanlar endişeli - kim onları suçlayabilir ki?
Peki bu seferki vaka neden önemli?
Çünkü Ebola, kontrol altına alınmadığı takdirde hızla yayılma potansiyeline sahip. Sınırları aşabilir, komşu ülkeleri de risk altına sokabilir. Bu yüzden uluslararası toplum da gözünü buraya çevirmiş durumda. Erken uyarı sistemleri yeniden gözden geçiriliyor.
Yerel halka yönelik bilgilendirme çalışmaları da hız kazandı. Hijyen, erken belirtiler ve hastaneye başvuru konularında eğitimler veriliyor. Toplumu paniğe sevk etmeden, ama gereken önemi de göstererek... İnce bir çizgi bu.
Sonuç olarak, durum kontrol altında deniyor ama kimse temkinliliği elden bırakmıyor. Gelişmeler an be an takip ediliyor. Dünya, Kuzey Kivu'dan gelecek bir sonraki haberi bekliyor. Umarız bu seferki, daha hafif bir kriz hikayesine dönüşür.