Washington ve Brüksel arasında gerçekleşen bu hamle, belki de yıllardır beklenen bir adımdı. Kimilerine göre "geç kalınmış" bir anlaşma, kimilerine göreyse tam zamanında atılmış bir imza. Peki bu anlaşma neyi değiştirecek?
Detaylar Belli Oldu
Öncelikle şunu söyleyelim: Bu sıradan bir ticaret protokolü değil. Taraflar, gümrük vergilerinden dijital ticarete kadar geniş bir yelpazede mutabakat sağladı. Özellikle teknoloji devlerinin işini kolaylaştıracak maddeler dikkat çekiyor.
Anlaşmanın en çarpıcı yanı? Belki de şu: "Taraflar, yapay engeller olmadan ticaret yapma konusunda hemfikir." Kulağa hoş geliyor, değil mi? Ancak işin pratiği her zaman teorideki kadar pembe olmayabiliyor.
Ekonomistler Ne Diyor?
Uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı "Bu, Soğuk Savaş sonrası en önemli ekonomik hamle" derken, diğerleri "Fazla abartılıyor, pratikte pek bir şey değişmeyecek" görüşünde. Hangisi haklı? Zaman gösterecek.
İşte size çarpıcı bir istatistik: Anlaşma kapsamında 50 milyar dolarlık ek ticaret hacmi öngörülüyor. Bu rakam, bazı ülkelerin yıllık GSMH'sinden bile fazla!
- Gümrük vergilerinde ortalama %15 indirim
- Dijital ticaret için yeni standartlar
- Küçük işletmelere özel kolaylıklar
Anlaşmanın bir diğer ilginç yönü de şu: "Taraflar, çevre standartlarını ticaretin önüne koymayı taahhüt ediyor." Yani yeşil ekonomi vurgusu oldukça güçlü.
Peki Ya Türkiye?
Bu kısım belki de en çok merak edilenlerden. Türk ihracatçıları için ne ifade ediyor? Uzmanlara göre, dolaylı etkileri olabilir. Özellikle AB pazarındaki rekabet koşulları değişebilir.
Son bir not: Anlaşmanın teknik detayları önümüzdeki haftalarda netleşecek. Şimdilik herkesin aklındaki soru şu: Bu gerçekten "tarihi" bir adım mı, yoksa sıradan bir protokol mü?
