Washington ve Brüksel arasında yıllardır süren ticaret savaşlarının gölgesinde, beklenmedik bir hamle geldi. İki taraf da masaya oturdu ve -inanması güç ama- ortak bir paydada buluştu. Trump'ın deyimiyle, bu "şimdiye kadar görülmemiş" bir anlaşma.
Peki ne mi oldu? Şöyle anlatalım:
- Gümrük vergilerinde karşılıklı indirimler
- Tarım ürünleri ticaretinde kolaylıklar
- Otomotiv sektörü için yeni düzenlemeler
Aslında olan şu: Her iki taraf da ekonomik çıkarlarını korurken, bir yandan da küresel piyasalara "Biz hala işbirliği yapabiliyoruz" mesajı vermek istedi. Trump'ın o meşhur tweet'lerinden birinde dediği gibi: "Kazandık, hem de nasıl!"
Detayları Kaçırmayın
Anlaşmanın belki de en çarpıcı yanı, otomotiv sektörüyle ilgili maddeler. Avrupa'dan Amerika'ya giden araçlarda %25 olan vergi, %10'a düşüyor. Tabii bu, Alman otomobil devlerini oldukça memnun etti - ki zaten Berlin'den gelen açıklamalar da bunu doğruluyor.
Tarım konusunda ise işler biraz daha karmaşık. AB, genetiği değiştirilmiş organizmalara (GDO) hala temkinli yaklaşıyor ama Amerikan çiftçileri için bazı kapılar aralandı. "Kırmızı et" konusunda ise uzlaşma sağlandı diyebiliriz.
Peki Ya Sonra?
Uzmanlar -en azından bazıları- bu anlaşmanın Çin'e karşı bir mesaj içerdiğini düşünüyor. Washington ve Brüksel, Pekin'in artan ekonomik gücü karşısında adeta el sıkıştı. Tabii bunu resmi olarak kimse söylemiyor ama... okumasını bilen için anlaşmanın satır araları oldukça net.
Son bir not: Trump'ın "en büyük" dediği bu anlaşma, gerçekten de öyle mi yoksa seçim öncesi bir propaganda malzemesi mi? Zaman gösterecek. Ama şimdilik, küresel piyasalar bu gelişmeyi olumlu karşılıyor gibi görünüyor.
