
Şam'da geçtiğimiz gece, adeta bir fenomene tanıklık ettik. Suriye'nin enkazlarından doğan yeni bir umut ışığı—Kalkınma Fonu'nun resmi lansmanı. Sanki uzun süren bir kıştan sonra gelen ilk bahar meltemi gibiydi.
Otel El-Medine'deki atmosfer? Kesinlikle elektriklendi diyebilirim. Ülkenin dört bir yanından gelen bürokratlar, iş adamları ve—inanın bana—uluslararası arenadan önemli isimler bir araya geldi. Kimler yoktu ki?
Tarihi Bir Adım
Merkez Bankası Başkanı Sami Hamid'in konuşması, insanı gerçekten etkiliyordu. "Bu fon" dedi, sesinde hissedilir bir titremeyle, "sadece bir finansal mekanizma değil, aynı zamanda ulusal birliğimizin somut ifadesidir." Ve devam etti: "Amacımız, her Suriyelinin hayatını dokuyabilmesi için gerekli finansal ipliği sağlamak."
Başbakan Hüseyin Arnus ise—ah, o çok daha pragmatikti. "Önceliğimiz" diye vurguladı, "altyapının yeniden inşası, konut sorununun çözülmesi ve—en önemlisi—istihdam yaratılması." Sanki her kelimesiyle beton döküyor gibiydi.
Uluslararası Destek Şaşırttı
İşin belki de en çarpıcı yanı—Arap ülkelerinden, Asya'dan, hatta Latin Amerika'dan gelen destek mesajları. Gerçekten küresel bir ilgi var, kim ne derse desin. Fonun, ülkenin her köşesine ulaşacak şube ağı kurması planlanıyor—şimdiden 20'yi aşkın şube açılmış durumda.
Peki ya finansman? Yerel ve uluslararası kaynakların karışımından oluşan oldukça sağlam bir yapı. Öyle görünüyor ki—Suriye, ekonomik anlamda küllerinden doğmak için ciddi bir adım attı.
Gece boyunca hissettiğim şey—sadece bir lansman değil, kolektif bir nefes alma anıydı. Suriyeliler, nihayet geleceğe dair somut bir umut ışığı görüyorlar. Ve bu—her şeyden daha değerli.