Gözlerini kıtaya diken Türkiye, Afrika'da adeta bir ticaret rüzgarı estiriyor. Son yıllarda attığı diplomatik adımların meyvelerini toplamaya başlayan ülkemiz, kara kıtayla olan ticaretinde tam anlamıyla bir patlama yaşıyor.
Rakamlar konuşuyor: 2003'te sadece 5.4 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2023'te 40 milyar doları aşmış durumda. Yani tam 9 katlık bir büyüme! Peki bu nasıl oldu?
Diplomasi ve Ticaretin Dansı
Öncelikle şunu söylemek lazım - bu başarı bir gecede olmadı. 20 yılı aşkın süredir devam eden kararlı bir stratejinin ürünü. Türkiye, Afrika'da açtığı büyükelçiliklerle (şu anda 44 tane!) diplomatik varlığını güçlendirirken, iş dünyası da boş durmadı.
İşin sırrı şurada yatıyor belki de: Sadece mal satmakla yetinmedik. Yatırımlar, ortaklıklar, know-how transferi... Hepsi bir arada gitti. Mesela inşaat sektöründeki firmalarımız kıtada adeta bir 'Türk mucizesi' yarattı.
Hangi Ülkeler Öne Çıkıyor?
- Fas: 5 milyar doları aşan ticaret hacmiyle zirvede
- Mısır: Hızlı yükselişiyle dikkat çeken bir diğer pazar
- Cezayir: Enerji alanındaki işbirliği öne çıkıyor
- Etiyopya: Yatırımların gözde adreslerinden
Tabii bu arada, 'Afrika denince akla sadece tekstil gelmesin' diyelim. Müteahhitlik hizmetlerinden savunma sanayine, tarım teknolojilerinden sağlık ekipmanlarına kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyoruz.
Gelecek Daha da Parlak
Uzmanlara göre bu sadece bir başlangıç. Afrika'nın genç nüfusu ve hızla büyüyen ekonomileri düşünüldüğünde, önümüzdeki 10 yıl çok daha büyük fırsatlar sunabilir. Tabii rekabet de artıyor - Çin başta olmak üzere diğer ülkeler de bu pastadan pay kapmaya çalışıyor.
Son söz? Türkiye'nin Afrika stratejisi, 'kazan-kazan' prensibinin nadir örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Hem ekonomik hem de siyasi etkimiz artarken, Afrika ülkeleri de kalkınma yolunda önemli bir partner kazanıyor. İşte bu gerçek bir başarı hikayesi!
