Tam da ekonomide yeni ufuklar aradığımız şu günlerde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan son derece heyecan verici açıklamalar geldi. Afrika kıtasıyla ticari ilişkilerimizde adeta bir sıçrama yaşanıyor - hem de öyle böyle değil!
Bakan Bolat'ın dediğine göre, Türkiye olarak Afrika ülkeleriyle ticaret hacmimiz şu anda 40 milyar dolar seviyesinde seyrediyor. Ama asıl bomba şu: Bu rakamın katlanarak artması için kolları sıvadık. "Daha yüksek hedeflerimiz var" diyen Bolat, bu sözleriyle adeta yeni bir dönemin habercisi oldu.
Peki Nasıl Başaracağız Bu Büyük Sıçramayı?
İşin sırrı, karşılıklı kazan-kazan prensibinde yatıyor. Bakan'ın da altını çizdiği gibi, sadece kendi çıkarımızı düşünmüyoruz. Afrika ülkelerinin kalkınmasına destek olurken, Türk iş dünyasına de yepyeni kapılar aralıyoruz. Ne güzel değil mi?
Şimdi düşünüyorum da - gerçekten akıllıca bir hamle. Afrika pazarı, genç nüfusu ve büyüyen ekonomileriyle adeta altın tepside fırsat sunuyor. Türk müteahhitlik firmaları zaten kıtada dev projelere imza atıyor ama daha yapacak çok iş var.
İşte Somut Adımlar:
- Ticaret heyetleri karşılıklı ziyaretlerini artıracak - yüz yüze temasın yerini hiçbir şey tutmaz
- Türk yatırımcılar için Afrika'da iş yapma kolaylıkları sağlanacak
- Gümrük süreçleri basitleştirilecek - kırmızı bantlardan kurtuluyoruz!
- Finansman desteği mekanizmaları güçlendirilecek
Bakan Bolat'ın şu sözleri ise tamamen içten: "Afrika ülkeleriyle ilişkilerimiz sadece ticari değil, aynı zamanda insani ve kültürel boyutları da kapsıyor." Sanırım bu yaklaşım, diğer ülkelerden bizi ayıran en önemli özellik.
Peki ya sonuçlar? Şimdiden 44 ülkede 90'dan fazla ticaret ofisimiz faaliyet gösteriyor. Türk malları Afrika pazarlarında giderek daha fazla rağbet görüyor. İnşaat sektöründen gıdaya, tekstilden teknolojiye kadar geniş bir yelpazede varlık gösteriyoruz.
Kısa vadede 40 milyar doları aşmak, orta vadede ise çok daha yüksek rakamlara ulaşmak istiyoruz. Bakan'ın deyimiyle "istikrarlı ve sürdürülebilir" bir büyüme modeli izliyoruz. Aceleci değiliz ama kararlıyız.
Son düşüncem şu: Afrika artık sadece yardım alan değil, aynı zamanda ticari partner olarak gördüğümüz bir kıta. Bu zihniyet değişimi, belki de en büyük kazanımımız. Gelecek, bu işbirliğinden yana görünüyor - hem Türkiye hem Afrika ülkeleri için!
