
Giresun ve Ordu başta olmak üzere Karadeniz'in vazgeçilmez yeşil hazinesi fındık, son iki yıldır çiftçilerin yüzünü güldürmüyor. Adeta 'bekle dedi gitti' misali, bir türlü istenen verim alınamıyor.
Hani derler ya, 'emekler boşa gitti' diye... İşte tam da öyle oldu. Çiftçiler, sabahın köründen akşamın karanlığına kadar tarlalarda ter dökerken, karşılığında ellerine geçen sadece hayal kırıklığı oldu.
İklimin Oyunu mu, Yoksa Başka Bir Şey mi?
Geçen yıl aşırı yağışlar, bu yıl ise beklenmedik kuraklık. Sanki doğa, fındık üreticilerine adeta kök söktürüyor. 'Ne ekersen onu biçersin' atasözünü hatırlatan çiftçiler, bu kez emeklerinin karşılığını alamamanın hüznünü yaşıyor.
Bir üreticinin dediği gibi: 'Tarlaya girerken umutla, çıkarken hüzünle doluyoruz. Masraflar uçtu gitti, gelir ise bir türlü yakamıza yapışmıyor.'
Rakamlar Konuşuyor: Acı Tablo
- Geçen yıla göre verim %40 düşüş gösterdi
- Dekar başına 80-90 kg olan verim, bu yıl 50 kg'ı zor buluyor
- Üreticiler, maliyetleri zar zor çıkarabiliyor
Durum böyle olunca, 'fındık altındır' sözü de anlamını yitirmeye başladı. Çiftçiler, alternatif ürün arayışına girmeye başladı bile. Kimisi kivi, kimisi çay derdine düştü.
Çözüm Yolları Aranıyor
Uzmanlar, bu kısır döngüyü kırmak için acilen önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Modern tarım teknikleri, doğru gübreleme ve iklime dayanıklı çeşitlerin denenmesi öneriler arasında.
Ancak çiftçilerin sabrı tükenmek üzere. 'Ya devlet büyüklerimiz el atacak ya da biz bu işten çekileceğiz' diyorlar. Haklılar da... Çünkü iki yıldır süren bu çile, artık katlanılamaz hale geldi.
Peki ya sizce? Fındık üreticilerinin bu çıkmazdan kurtulması için neler yapılmalı? Belki de çözüm, hep birlikte düşünmekte yatıyordur.