
Kim derdi ki Eylül'de turizm sezonu hâlâ kızgın demir gibi ısınmaya devam edecek? Öyle oldu işte. Türkiye'deki konaklama tesisleri, normalde 'ara geçiş' denilen bu ayda adeta dolup taştı. Yüzde 80 barajını geçtiler – hem de fena halde!
Turizmci yüzleri güldüren bu gelişme, aslında birkaç faktörün birleşmesiyle ortaya çıktı. Uzun süren yaz tatili talebi, son dakika rezervasyonlarındaki patlama ve yerli turistlerin 'keşfetme' arzusu... Hepsi bir araya gelince Eylül, beklenmedik bir çıkışa sahne oldu.
Son Dakika Rezervasyonlarına Yoğun İlgi
Özellikle yerli turistler, fiyatların nispeten daha uygun olduğu bu dönemi fırsata çevirdi. 'Niye bekleyelim ki?' diyenler, tatil için son ana kadar beklemeyi tercih etti. Oteller de bu talebe ayak uydurmak için kampanyalarını sıklaştırdı. İndirimler, erken rezervasyon avantajları derken, Eylül ayı adeta yazın uzantısına dönüştü.
Bölgesel bazda bakınca: Antalya, Muğla, İzmir gibi sahil kentleri yine öne çıktı. Ama bu sefer iç bölgelerdeki tarihi ve kültürel noktalar da yoğun ilgi gördü. Kapadokya'da balon turları, Pamukkale'de termal oteller neredeyse tam kapasite doldu.
"Eylül Artık Ara Ay Değil"
Turizm sektörü temsilcileri, Eylül'ün artık bir 'ara ay' olarak görülmemesi gerektiğini söylüyor. Hatta bazıları, "Eylül, yaz sezonunun ta kendisi oldu" diye ekliyor. Bu durum, sektör için umut verici – çünkü demek ki turizm artık daha uzun süreli bir döneme yayılabiliyor.
Peki ya sonbahar? Ekim ayı için de beklentiler yüksek. Özellikle havaların serinlemeye başlamasıyla termal turizm ve kültür turlarının canlanması bekleniyor. Turizmciler, "Ekim de sürpriz yapabilir" diye konuşuyor.
Velhasıl, Türkiye turizmi için Eylül ayı adeta altın vuruş oldu. Doluluk oranlarındaki bu çarpıcı artış, pandemi sonrası toparlanmanın da ne denli güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Bakalım önümüzdeki aylar neler getirecek...