
Düşünsenize, taşın altına elini koyan bir bakan ve onun vizyoner bakış açısı... Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, dün gerçekleştirdiği o önemli açıklamalarla adeta kültürel mirasımızın kilidini açan bir anahtar sundu.
Ankara'da düzenlenen 'Kültürel Mirasın Korunması ve Turizme Kazandırılması' toplantısında konuşan Bakan Ersoy, gözlerin içine bakan bir samimiyetle şunları söyledi: "Geçmişimize sahip çıkmak, sadece bir borç değil, aynı zamanda geleceğimizin en sağlam yatırımıdır." Kelimeleri özenle seçilmişti, her biri adeta tarihin dokusuna işleniyordu.
Rakamlar Konuşuyor: Miras = Ekonomi
İşte çarpıcı gerçekler! Bakan'ın açıkladığı verilere göre, son 5 yılda restore edilen 1500'den fazla tarihi eser, turizm gelirlerine %34'lük inanılmaz bir artış sağlamış. Kim derdi ki taş duvarların arasındaki o gizem, ülkenin ekonomisini bu denli güçlendirebilir?
Restorasyon çalışmalarıyla ilgili olarak Bakan Ersoy, "Her bir taşı özenle yerine koyuyoruz çünkü bunlar sadece yapılar değil, bizim kimliğimiz" diye ekledi. Sanki her kelimesiyle tarihe not düşüyordu.
Yerel Halkın Kazanımı: İstihdam Patlaması
Peki ya insanımız? Restorasyon projeleri sayesinde 18 binden fazla vatandaşımız doğrudan istihdam edilmiş. Bakan'ın deyimiyle, "Taşı işleyen ustanın el emeği, hem ailesini geçindiriyor hem de ülkeyi zenginleştiriyor." Bu nasıl bir kazan-kazan durumu!
- Yerel ekonomilerde canlanma
- Geleneksel zanaatların yeniden hayat bulması
- Gençler için yeni iş imkanları
- Kırsal kalkınmada gözle görülür artış
Gerçekten de, kültürel mirasa yapılan yatırımın somut geri dönüşleri artık rakamlarla kanıtlanmış durumda.
Gelecek Vizyonu: 2024-2028 Stratejisi
Bakan Ersoy, önümüzdeki 4 yıl için adeta bir yol haritası çizdi. 500'e yakın yeni restorasyon projesinin startı verilecekmiş. "Amacımız," diye vurguladı, "sadece korumak değil, aynı zamanda bu mirası dünyaya açık bir hazineye dönüştürmek."
Turizm sektörü temsilcileri ise bu açıklamaları heyecanla karşılamış durumda. Otelciler Derneği Başkanı'nın dediği gibi: "Artık turistler sadece deniz-kum-güneş için değil, tarihimizin büyüsünü yaşamak için geliyor." Haklı değil mi?
Sonuç olarak, Bakan Ersoy'un da altını çizdiği gibi, kültürel mirasımıza sahip çıkmak sadece geçmişe saygı değil, geleceği inşa etmenin en akıllıca yolu. Hem kültürel hem de ekonomik anlamda...