Bir anda her şey değişiverdi. Daha dün güneşin altında denizin keyfini çıkarmayı hayal eden tatilciler, bugün bavullarını yeniden paketlemek zorunda kaldı. Neden mi? Tabii ki o bildiğimiz, ama bir türlü kabullenemediğimiz salgın yüzünden.
Son haftalarda tırmanışa geçen vaka sayıları, özellikle tatil bölgelerinde adeta domino etkisi yarattı. Otel rezervasyonları iptal ediliyor, uçuşlar durduruluyor, plajlar yarı kapasiteyle çalışıyor. Durum o kadar vahim ki, bazı turizmciler "Bu sezon da elden gitti" diye iç geçiriyor.
Turistler Nereye Kaçıyor?
İlginç olan şu: Yabancı turistlerin bir kısmı, geleneksel tatil rotalarını terk edip daha izole bölgelere yöneliyor. Küçük butik oteller, dağ evleri, hatta çadır kamp alanları revaçta. Kimileri ise tamamen vazgeçip, "Evde tatil" moduna geçmiş durumda.
"Biz bu işin içinden nasıl çıkacağız?" diye soran bir otel işletmecisinin sesindeki endişe, sektörün genel halini özetliyor aslında. Öyle ki:
- Son 10 günde rezervasyon iptalleri %45 arttı
- Yerli turist hareketliliği %30 düştü
- Uluslararası turist sayısında rekor azalma yaşanıyor
Peki Ya Ekonomik Etki?
Durum sadece tatilcileri değil, tüm bir sektörü vuruyor. Balıkçılar, rehberler, hediyelik eşya satıcıları... Hepsi aynı gemide ve bu geminin su almasından endişeliler. Öyle ki bazı küçük işletmeler, kış aylarını bile göremeyeceklerinden korkuyor.
Uzmanlara göre çözüm, "hızlı ve esnek" olmakta. Ama acaba bu kadar hızlı adapte olunabilir mi? Özellikle de her gün yeni bir kuralın, yasağın çıktığı bu dönemde...
Sonuç olarak, bu yaz tatil anlayışımız kökten değişti. Belki de artık "kalabalıktan uzak, sakin ve güvenli" tatiller dönemi başlıyor. Ya da belki - kim bilir - bir sonraki varyant her şeyi yeniden alt üst edecek. Zaman gösterecek.
