Kimilerine göre tam bir doğa harikası, kimilerine göre ise Anadolu'nun en gizemli köşelerinden biri. Bingöl dediğimizde, aslında ne kadarını biliyoruz gerçekten?
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı Fırat Bölümü'nde yer alan bu il, adeta bir kartal yuvası gibi yükseklerde kurulmuş. Rakımı hayli yüksek - deniz seviyesinden tam 1159 metre yukarıda! Bu yükseklikte olunca, havasının temizliği ve doğasının el değmemiş güzelliği hiç şaşırtmıyor insanı.
Komşularıyla Bir Aile Gibi
Bingöl'ün etrafındaki illere bakınca, aslında ne kadar zengin bir coğrafyada olduğunu anlıyorsunuz. Kuzeyde Erzurum ve Erzincan, doğuda Muş, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır'la çevrili. Sanki Anadolu'nun kalbinde, tüm bu güzelliklerin ortasında bir mücevher gibi parlıyor.
Dağlar Denizi Derler Ya...
Bingöl deyince akla ilk gelen şey tabii ki dağları. Şerafettin Dağları, Bingöl Dağları derken, burası adeta bir dağlar denizi. Bu dağlar sadece manzara için değil, aynı zamanda bölgenin iklimini ve yaşamını da şekillendiriyor. Murat Nehri ise bu dağların arasında bir gümüş şerit gibi akıp gidiyor - hayat veriyor yöreye.
Coğrafi konumu öyle enteresan ki, hem karasal iklimin hem de mikro klima alanlarının bir arada görülebildiği nadir yerlerden. Kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kurak geçiyor ama bu sıcaklık o yüksek rakım sayesinde hiç de bunaltıcı olmuyor.
Bingöl'ü anlatmak için sadece coğrafi bilgiler yetmez aslında. Orada güneşin dağların ardından doğuşunu izlemek, tertemiz havayı ciğerlerinize çekmek, insanlarının sıcakkanlılığını hissetmek lazım. Belki de bu yüzden gidenler bir daha unutamıyor bu şehri.
Peki siz hiç Bingöl'e gitmiş miydiniz? O dağların, o nehirlerin, o insanların hikayesine tanıklık etmek için belki de sıradaki rotanız burası olmalı. Kim bilir, belki de içinizdeki kaşif ruh sizi oralara sürükleyecek bir gün.