Düşünün bir kere... Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tam kalbinde, adeta bir mücevher gibi parıldayan bir şehir Gaziantep. Burası sadece bir şehir değil, binlerce yıllık tarihiyle nefes alan canlı bir organizma sanki.
Coğrafi konumuna gelince - işte burada işler gerçekten ilginçleşiyor. Tam olarak nerede mi? Haritaya şöyle bir baktığınızda, Güneydoğu Anadolu'nun batı kesiminde, Fırat Nehri'nin bereketli sularına komşu bir noktada bulunuyor. Denizden yüksekliği ise tam 850 metre! Bu rakım, şehre o mükemmel iklim avantajını sağlıyor.
Komşularıyla Olan İlişkisi Şaşırtıcı
Gaziantep'in komşu illeri deseniz, gerçekten stratejik bir konumdan bahsediyoruz. Kuzeyde Kahramanmaraş, doğuda Şanlıurfa, güneydoğuda ise Suriye ile sınır komşusu. Batıda Adıyaman ve Osmaniye ile komşuluk yapıyor. Bu kadar çeşitli komşuya sahip olmak, kültürel zenginliğini de açıklıyor aslında.
Sanırım en çarpıcı özelliklerinden biri de - kimileri bunu bilmez - Akdeniz Bölgesi'yle olan sınır komşuluğu. Aman tanrım, evet! Nurdağı ve İslahiye ilçeleri Akdeniz Bölgesi'nde kalıyor. İki bölgeyi birden kucaklayan bu özellik, Gaziantep'i gerçekten eşsiz kılıyor.
Ekonomik ve Kültürel Bir Güç Merkezi
Güneydoğu Anadolu'nun en gelişmiş şehri olması boşuna değil. Sanayi, ticaret, kültür - her alanda bölgenin lokomotifi adeta. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması, binlerce yıldır ticari önemini korumasını sağlamış.
Peki ya mutfağı? Ondan bahsetmesek olmazdı. Dünyaca ünlü Antep mutfağı, bu coğrafi konumun sunduğu çeşitlilikten besleniyor. Komşu illerden gelen etkilerle zenginleşmiş, kendine has lezzetler yaratmış.
Son bir not: Gaziantep o kadar özel ki, sadece Türkiye için değil, Ortadoğu ve Avrupa arasında köprü görevi görüyor. Stratejik konumuyla hem bölgesel hem de uluslararası arenada önemli bir yere sahip. İşte bu yüzden Gaziantep sadece bir şehir değil, bir yaşam biçimi.