Dünyanın göz bebeği olarak anılan, ama belki de adını ilk kez duyduğunuz bir şehirden bahsedeceğiz. Evet, İran'ın tam kalbinde, sanki bir masal diyarından fırlamış gibi duran İsfahan'dan... Nerede mi bu diyar? Merak etmeyin, anlatacağız.
İsfahan, İran'ın orta kesimlerinde, tam da ülkenin göbeğinde konumlanmış bir şehir aslında. Başkent Tahran'a araba yolculuğuyla yaklaşık 4-5 saat mesafede, ki bu da otobüsle rahatça gidip gelmeye yetecek bir uzaklık. Coğrafi olarak İsfahan Eyaleti'nin de başkenti konumunda - ki bu eyalet İran'ın en önemli bölgelerinden biri sayılır.
Şehrin Kalbi: Coğrafi Konum ve İklim
Zayende Nehri'nin kıyısına kurulmuş bu kadim şehir, deniz seviyesinden tam 1574 metre yükseklikte. Bu yükseklik, şehre o serin ve kuru iklimini veriyor ki yazları sıcak olsa da, o kavurucu sıcaklardan eser yok. Kışlarıysa soğuk geçiyor, hatta kar bile yağabiliyor - ki bu da şehre ayrı bir güzellik katıyor doğrusu.
Peki nüfus? Ah, burası kalabalık! Resmi rakamlara göre 2 milyona yakın insan yaşıyor bu güzeller güzeli şehirde. Ama gayriresmi sayımlarla bu rakamın çok daha yüksek olduğu söyleniyor.
Tarih Kokan Sokaklar ve Görülmesi Gereken Yerler
İsfahan'ı İsfahan yapan şey, hiç şüphesiz ki o muhteşem tarihi yapıları. Nakş-ı Cihan Meydanı mesela - UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan bu meydan, dünyanın en büyük meydanlarından biri. Etrafında Şeyh Lütfullah Camii, Ali Kapı Sarayı ve İmam Camii gibi yapılar var ki, her biri başlı başına bir sanat eseri.
Si-o-se Pol Köprüsü de var tabii... 33 kemerli bu köprü, sadece bir geçiş yolu değil, adeta bir buluşma noktası. Geceleri ışıklandırıldığında ise görülmeye değer bir manzara sunuyor.
- Çehil Sütun Sarayı: 40 sütunlu bu saray, aslında 20 sütundan oluşuyor - suya yansımasıyla birlikte 40'ı tamamlıyor. Zekice değil mi?
- Cuma Camii: İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Yapımı yüzyıllar sürmüş, her dönemden izler taşıyor.
- Ermeni Mahallesi: Vank Katedrali'yle ünlü bu bölge, şehrin kozmopolit yapısını gözler önüne seriyor.
Ekonomi ve El Sanatları
İsfahan sadece tarihiyle değil, ekonomisiyle de öne çıkıyor. Şehirde çelik, petrokimya ve tekstil gibi sektörler oldukça gelişmiş durumda. Ama asıl ününü el sanatlarına borçlu - minakari işçiliği, hat sanatı ve halıcılıkta dünyaca ünlü. Şehrin çarşılarında dolaşırken, ustaların ellerinden çıkan bu eşsiz eserlere hayran kalmamak elde değil.
Son bir not: İsfahan'a giderseniz, mutlaka gazlı helvasını ve beryani yemeğini deneyin. Pişman olmayacaksınız!
