Havaların yavaş yavaş serinlemeye başladığı şu günlerde, Tekirdağ'ın ormanları adeta bir renk cümbüşüne dönüştü. İnsanın içini ısıtan o görüntüler var ya, işte onlardan bahsediyorum. Doğanın usta bir ressam edasıyla tuvale boyadığı bu manzaralar, görenleri kendine hayran bırakıyor.
Sarının, turuncunun, kızılın ve kahverenginin bin bir tonu... Ağaçlar öyle bir giyinmiş ki sanki son bir dans için hazırlanmışlar. Meşe ağaçları altın sarısı elbiselerini giyinirken, kayınlar kızıla çalan tonlarıyla adeta "biz de buradayız" diye haykırıyor. İnsan bakmaya doyamıyor, gerçekten.
Fotoğraf Tutkunları İçin Cennet
Bu mevsimde Tekirdağ ormanları, fotoğraf meraklıları için adeta bir cennete dönüşüyor. Tripodunu kapıp yollara düşenler var - ki haklılar da! Gün batımında oluşan o altın saat dedikleri ışıkta çekilen fotoğraflar, insanın sosyal medya hesaplarını süslemeye yetiyor da artıyor bile.
Doğa yürüyüşçüleri ise kendilerini şanslı hissediyor. Yaprak hışırtıları eşliğinde yapılan yürüyüşler, şehir gürültüsünden uzakta huzur bulmak isteyenler için birebir. Hani derler ya "doğa terapi gibi geliyor" diye, işte tam olarak o his.
Mevsimin Geçişine Tanıklık Edin
Sonbaharın o eşsiz atmosferini solumak isteyenler için Tekirdağ ormanları kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. Ailece gidip piknik yapanlar, sevgilisiyle romantik bir yürüyüşe çıkanlar, dostlarıyla doğada vakit geçirenler... Herkes kendine göre bir güzellik buluyor burada.
Şehir hayatının koşuşturmacasından sıkıldıysanız - ki kim sıkılmıyor ki - kendinize bir iyilik yapın ve bu renk şölenine tanıklık edin. O havayı ciğerlerinize çekin, o renkleri içinize sindirin. Pişman olmayacaksınız, emin olun.
Unutmayın, bu güzellikler çok sürmez - sonbaharın o sihirli anları, kışın gelişiyle birlikte yerini beyaz bir örtüye bırakacak. O yüzden vakit kaybetmeden bu doğa harikasını görmenizi tavsiye ederim.
