Kitap kokusunu şehir şehir dolaştıran o gezici kütüphaneleri hatırlıyor musunuz? İşte o seyyar bilgi hazineleri, tamı tamına 1057 farklı noktada vatandaşlarla buluşmuş. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un verdiği bilgilere göre, bu mobil kütüphaneler adeta kanatlı melekler gibi ülkenin dört bir yanını dolaşıyor.
Aslında düşününce, ne kadar zekice bir fikir değil mi? Kütüphaneyi dağa taşa, köye kasabaya götürmek. Özellikle kütüphanesi olmayan yerleşim yerleri için bu hizmet, kitap kurtlarına can suyu oluyor adeta.
Rakamlar Konuşuyor: 1057 Nokta!
Bakan Ersoy'un açıkladığı o istatistik gerçekten etkileyici: 1057 farklı lokasyon. Bu sayıyı bir düşünün. Türkiye'nin hangi köşesinde olursanız olun, bir gezici kütüphane mutlaka yolu bir şekilde size düşmüştür. Ya da en azından yakınınızdaki bir ilçede, kasabada...
Benim aklıma hep şu geliyor: Çocukluğunda hiç gezici kütüphane görmemiş bir çocuk için ne büyük bir heyecan olmalı. Aniden mahallenize park eden, rengarenk bir kütüphane aracı. İçi tıka basa kitapla dolu. Ve sen, o küçük dünyanda, kocaman bir evrenle tanışıyorsun.
Kitapların Kanatlanmış Hali
Gezici kütüphaneleri kitapların kanatlanmış hali olarak düşünün. Normalde raflarda sabit duran o binlerce kitap, tekerlekler sayesinde yollara düşüyor. Köy çocuklarının, ücra mahalle sakinlerinin, kütüphane nedir bilmeyen insanların ayağına gidiyor.
Bakanlığın bu projesi aslında sadece kitap dağıtmıyor. Bilgiye erişimde fırsat eşitliği yaratıyor ki, günümüz dünyasında bu altın değerinde bir hizmet. Dijitalleşmenin her şeyi ele geçirdiği bu çağda, basılı kitabın hala ne kadar kıymetli olduğunu hatırlatıyor.
Şahsen ben, bir gezici kütüphane görmenin çocukluk anılarımdaki yerini hiç unutamam. O kocaman araç, içindeki kitaplar, o özel koku... İnsanın içinde bir merak, bir keşfetme arzusu uyandırıyor.
Kültür Bakanlığı'nın bu çalışması gerçekten takdire şayan. Umarım bu sayı daha da artar ve gezici kütüphaneler Türkiye'nin her karış toprağına ulaşır. Çünkü kitap, en uzak köşedeki çocuğun bile hayallerine dokunabilmeli.