Naat Nedir? Türk Edebiyatındaki Yeri ve Önemi
Naat, edebiyatta bir kişiyi veya değeri yüceltmek, övmek amacıyla yazılan şiir türüdür. Kelime anlamı olarak 'övme', 'yüceltme' anlamına gelen naat, Türk edebiyatında özellikle İslam peygamberi Hz. Muhammed'i konu alan eserler için kullanılmaktadır.
Naat Türünün Belirleyici Özellikleri
Naatların en temel özelliği, övülen kişiye duyulan sevgi, saygı ve hayranlığın samimi bir dille ifade edilmesidir. Türk edebiyatında naat yazım geleneği İslamiyet'in kabulünden sonra başlamış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu türde eser veren şairler, Hz. Muhammed'in peygamberlik vasıflarını, insani özelliklerini ve İslam dinine yaptığı hizmetleri ön plana çıkarmışlardır.
Naat yazımında dikkat çeken bir diğer unsur, saygı ve hürmet dilinin hakim olmasıdır. Şairler, naatlarında sadece Hz. Muhammed'i övmekle kalmaz, aynı zamanda onun hayatından kesitler ve örnek davranışlar da aktarırlar.
En Ünlü Naat Şairleri ve Örnekleri
Türk edebiyatında naat denilince akla gelen en önemli isimlerden biri Arif Nihat Asya'dır. Asya'nın naatları, derin bir sevgi ve saygıyla kaleme alınmış, Türk edebiyatının en değerli örnekleri arasında yerini almıştır.
Arif Nihat Asya'nın naatından bir bölüm şu şekildedir:
"Mescit mü'min, minber mü'min... Taşardı kubbelerden Tekbîr, Dolardı kubbelere 'âmin!' Ve mübarek geceler, dualarımız, Geri gelmeyen dualardı... Geceler, ki pırıl pırıl, Kandillerin yanardı."
Bu dizelerde şair, İslami değerleri ve Hz. Muhammed'e duyulan bağlılığı etkileyici bir dille ifade etmektedir. Naat türünde eser veren diğer önemli şairler arasında Fuzuli, Nâbî ve Süleyman Çelebi gibi isimler de bulunmaktadır.
Naat örnekleri incelendiğinde, bu türün Türk-İslam kültüründeki yerinin oldukça önemli olduğu görülmektedir. Her ne kadar en güzel ve en meşhur naatlar kişisel yargılara göre değişse de, bu türün edebiyatımızdaki yeri ve değeri tartışılmazdır.