Görmeye değerdi gerçekten. İnsanlar fuar alanından çıkarken valizleri -evet yanlış duymadınız- valizleri kitaplarla doluydu. Kimi çekçekli valizini sürüklüyor, kimi de kolunda taşımaktan yorulmuş ama yüzündeki gülümseme hiç eksilmemişti.
Öyle bir manzaraydı ki bu, insanın içini ısıtıyordu. Sanki her biri altın değerinde hazineler taşıyordu. Kimi çocuklar için masal kitabı seçmiş, kimi edebiyat tutkunu dostlarına özenle seçilmiş romanlar...
Kitap Aşkı Gözlerinden Okunuyordu
Fuarda dolaşırken insanların gözlerindeki o ışıltıyı görmeliydiniz. Her biri farklı bir dünyanın kapısını aralıyordu adeta. Şu sıralar en çok hangi türler rağbet görüyor derseniz, işte size birkaç gözlem:
- Polisiye romanlar her zaman olduğu gibi tahtını koruyor
- Kişisel gelişim kitapları gençler arasında oldukça popüler
- Tarihi romanlar her yaştan okuyucuyu kendine çekiyor
- Çocuk kitapları rengarenk kapaklarıyla fuarın neşesi
Bir beyefendiyle sohbet etme fırsatım oldu -"Yıllık stokumu yapıyorum" diyordu gülümseyerek. "Bu fuarlar benim için bir bayram. Bir sonraki fuara kadar okuyacak malzememi topluyorum."
Neden Bu Kadar Çok Kitap?
Aslında bunun basit bir açıklaması var: İndirimler. Evet, fuar dönemlerindeki cazip fiyatlar okurları adeta cezbediyor. Ama sadece bu değil tabii. O atmosfer, o kitap kokusu, yazarlarla tanışma fırsatı... Tüm bunlar bir araya gelince insan kendini tutamıyor.
Genç bir üniversiteli kızın söyledikleri ise oldukça düşündürücüydü: "Sosyal medyada kaybolmuşken, kitaplar bana gerçek dünyanın kapılarını aralıyor."
Fuardan çıkarken şunu düşünmeden edemedim: Belki de teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, kitap sayfalarını çevirmenin, o kağıt kokusunun verdiği haz asla digitalleşemeyecek.
Bir sonraki fuarı iple çekiyoruz -hem de ne heyecanla!