Duygularınızı Bastırmak Vücudunuza Nasıl Zarar Veriyor? Uzman İşte Böyle Açıklıyor!
Bastırılan Duygular Vücudunuzu Hasta Ediyor!

Kimileri için duygular, içeride tutulması gereken bir yük… Öyle ki, onları dışarı vurmak bir zayıflık işareti sayılıyor. Peki ya bu bastırılmışlığın bedeli aslında tahmin ettiğimizden çok daha ağırsa? İletişim ve Diksiyon Eğitmeni Gülsen Eser, tam da bu noktada çarpıcı uyarılarda bulunuyor.

Duygularınızı sürekli içe atmak? İşte o zaman vücudunuz sessizce isyan ediyor. Eser'e göre, bastırdığımız her öfke, görmezden geldiğimiz her üzüntü, bedenimizde somut bir iz bırakıyor. Adeta içimizdeki fırtınanın dışa vurumu gibi.

Vücudunuzun Sessiz Çığlığı: Somatik Belirtiler

Midenizde sebepsiz yere hissedilen bir gerginlik… Geçmek bilmeyen boyun ağrıları… Ya da aniden gelen o baş dönmeleri… Bunların hepsi, konuşamadığımız duyguların beden diline dönüşmüş hali olabilir. Eser, "Bedenselleştirme" dediğimiz bu durumu şöyle açıklıyor: "Ruh, söyleyemediklerini beden aracılığıyla haykırır." Gerçekten de çok manidar, değil mi?

Peki hangi duygu, nereye vuruyor dersiniz?

  • Öfke: Yüksek tansiyon, kalp çarpıntısı veya migren ataklarına yol açabiliyor. Sürekli içinize attığınız kızgınlık, adeta vücudunuzda birikmiş bir zehir gibi.
  • Üzüntü: Kronik yorgunluk, sırt ağrıları ve hatta bağışıklık sisteminin zayıflaması… Derin bir keder, enerjinizi emip götüren bir süngere dönüşebilir.
  • Kaygı: Mide ve bağırsak problemleri, ellerde titreme, nefes darlığı… Sürekli bir endişe hali, sindirim sisteminizi altüst edebilir.

Peki Ya Çözüm? Duygularla Sağlıklı Bir Şekilde Nasıl Başa Çıkılır?

Gülsen Eser'in bu konuda altın değerinde tavsiyeleri var. İşte onlardan birkaçı:

  1. Duygularınızı Tanıyın ve Kabul Edin: Hissettiklerinizi isimlendirin. 'Şu an öfkeli hissediyorum' veya 'üzgünüm' demek, o duygunun gücünü azaltan ilk adımdır.
  2. İfade Etmenin Bir Yolunu Bulun: Konuşmak, yazmak, resim yapmak… Duygularınızı dışarı çıkarmak için size en uygun yolu keşfedin. Kimi zaman bir arkadaşla kahve içmek, bire birdir.
  3. Nefesinizin Gücünü Hafife Almayın: Derin ve bilinçli nefes almak, sinir sistemini sakinleştirmek için en basit ve etkili yollardan biridir. Deneyin, pişman olmayacaksınız.
  4. Profesyonel Destek Almaktan Çekinmeyin: Bazen her şey bizim kontrolümüzün ötesinde olabilir. Bir uzmandan yardım almak, en güçlü insanların dahi başvurduğu bir yöntemdir.

Sonuç olarak, duygularımız bizim bir parçamız. Onları yok saymak veya kilitlemek, ruhsal ve fiziksel sağlığımıza verdiğimiz zarardan başka bir işe yaramıyor. Gülsen Eser'in de dediği gibi, asıl mesele duyguları yönetmeyi öğrenmekte. Onları bastırmak değil. Unutmayın, sağlıklı bir ruh, sağlıklı bir bedende kendine yer bulur.