O saatler gece yarısını gösterirken, yastığa kafanızı koymuş ama bir türlü uykuya dalamıyorsunuz, değil mi? Dakikalar saatlere dönüşüyor, sizse tavana bakıp sayıyor, dönüyor, bir o yana bir bu yana dönüyorsunuz. İnanın, yalnız değilsiniz. Aslında bu durum, modern hayatın en yaygın şikayetlerinden biri haline geldi.
Peki ne yapmalı? Uyku ilaçlarına sarılmadan önce, denenmiş ve test edilmiş bazı doğal yöntemler var. İşte onlardan bazıları:
Yatak Odanızı Bir Uyku Cennetine Dönüştürün
Odanızın sıcaklığı, ışığı ve hatta kokusu bile uyku kalitenizi doğrudan etkiliyor. Serin (ideal olarak 18-20 derece), karanlık ve sessiz bir ortam, vücudunuza "artık dinlenme zamanı" mesajını veriyor. Mavi ışık yayan cihazlarsa -telefonunuz, tabletiniz- tam bir uyku katili. Yatmadan en az bir saat önce onlarla vedalaşın.
Akşam Ritüellerinizi Gözden Geçirin
Vücut alışkanlıklar sever. Her akşam aynı saatlerde aynı şeyleri yapmak, beyninize uyku vaktinin yaklaştığını fısıldar. Ilık bir duş, hafif bir kitap okuma seansı, bitki çayı ya da sadece 5 dakikalık derin nefes egzersizleri... Bu küçük ritüeller, zihninizi sarmalayıp uykuya hazırlar.
Şu Üçlüden Kesinlikle Kaçının
- Kafein: Akşam 6'dan sonra kahve, çay, kola gibi içecekler yerine papatya veya melisa çayı deneyin.
- Ağır yemekler: Yatmadan en az 3-4 saat önce yemek yemeyi bırakın. Mideniz çalışırken, vücudunuz dinlenemez.
- Stres: Günün muhasebesini yatağa uzandığınızda yapmayın. Bunun için gün içinde kendinize 10-15 dakika ayırın.
Yatağa uzandınız ve yine uykuya dalamıyorsanız, kendinizi zorlamayın. Kalkın, başka bir odaya geçin ve sakinleştirici bir şeyler yapın. Kitap okuyun, hafif müzik dinleyin. Uykunuz geldiğinde yatağa dönün. Yatağı uyanık olarak geçirdiğiniz bir yer haline getirmekten kaçının.
Uyku, aslında kendiliğinden gelen bir lütuf değil, hazırlık isteyen bir davetiyedir. Bu küçük değişikliklerle, o davetiyeyi daha sık alacağınıza ve sabahları dinlenmiş uyanacağınıza eminim. Deneyin, farkı göreceksiniz.