İşte size sosyal medyada dönen dedikoduların ne kadar gerçeklikten uzak olabileceğinin çarpıcı bir örneği... Geçtiğimiz günlerde genç oyuncu Dilan Polat'ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki görüntüleri ortalığı birbirine katmıştı. Herkes bir şeyler söylüyordu ama kimse gerçeği bilmiyordu.
Olay şöyle gelişti: Dilan Polat, İstanbul'un o meşhur köprülerinden birinde, FSM Köprüsü'nde arabasıyla seyir halindeyken aniden nefes alamamaya başladı. Kalbi deli gibi çarpıyor, elleri titriyor, etrafı sanki daralıyordu. Tam bir panik atak kriziydi bu.
Yardım İçin Durdu, Dedikodular Uçuşmaya Başladı
Kendini köprünün kenarına zor attı arabasıyla. İnsanlar etrafında toplanmaya başladı tabii - bazıları yardım etmeye çalışırken, bazıları da cep telefonlarıyla görüntü çekmekle meşguldü. İşte o anlar, sosyal medyada 'intihar girişimi' diye paylaşılmaya başlandı. Herkes bir şeyler atıyordu ortaya, ama gerçek bambaşkaydı.
Polis ekipleri olay yerine ulaştığında Dilan'ın durumunun ciddiyetini hemen anladı. Panik atak krizi geçiren birine nasıl davranılacağını biliyorlardı. Sakinleştirmeye çalıştılar, ilk müdahaleyi yaptılar. Sonra da en yakın hastaneye sevk ettiler.
Hastanedeki Gelişmeler ve Gerçek Ortaya Çıkıyor
Hastanede yapılan muayeneler ve tetkikler neticesinde Dilan Polat'ın fiziksel olarak sağlıklı olduğu anlaşıldı. Doktorların teşhisi açıktı: Şiddetli panik atak. İntihar gibi bir düşüncesi olmadığı, hatta böyle bir niyet taşımadığı kesinlikle belirlendi.
Peki ya sonrası? Dilan, sağlık kontrolünden sonra taburcu edildi ve evine gönderildi. Ama sosyal medyadaki yangın hala devam ediyordu. İnsanlar, gerçeği bilmeden yargılamaya, yorum yapmaya devam ediyorlardı.
Panik Atak Nedir, Nasıl Başa Çıkılır?
Panik atak gerçekten insanı çaresiz hissettiren bir durum. Aniden geliyor ve kişiyi tamamen savunmasız bırakıyor. Nefes alamama, kalp çarpıntısı, terleme, titreme - sanki dünyanın sonu gelmiş gibi hissediyorsunuz. Ama şunu unutmamak lazım: Panik atak ölümcül değil, geçici bir durum.
- Derin nefes almayı deneyin
- Bulunduğunuz ortamı değiştirin
- Birine ulaşmaya çalışın
- Profesyonel yardım almaktan çekinmeyin
Dilan'ın yaşadıkları aslında hepimize bir ders veriyor: Görmeden, bilmeden yargılamamalıyız. Sosyal medyada gördüğümüz her şeye inanmamalıyız. Bazen gerçek, göründüğünden çok farklı olabiliyor.
Sonuç olarak, Dilan Polat'ın başına gelenler tamamen sağlıkla ilgili bir durumdu ve intihar iddialarının gerçeklikle alakası yoktu. Umarım bu olay, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklar konusunda toplumda daha fazla farkındalık yaratır.