Gözyaşları... İnsanın en samimi, en savunmasız anlarının sessiz tanıkları. Hiç düşündünüz mü, acaba bir yılda kaç kez gözyaşı döküyoruz? Cevap, 2009 yılında Göz Bilimi Derneği'nin yayımladığı oldukça ilginç bir araştırmada saklı.
Şaşırtıcı ama gerçek: 13 yaşını geçtikten sonra kadınlar bir yıl içinde tam 64 kez ağlıyor. Bu rakam haftada birden fazla demek! Erkekler tarafındaysa durum biraz farklı - onlar için maksimum sayı yılda sadece 17.
Peki Neden Bu Kadar Fark Var?
Aslında bu fark sadece biyolojik değil, toplumsal da. Düşünsenize, küçük bir erkek çocuğa "Ağlama, erkekler ağlamaz" denmesi ne kadar tanıdık geliyor, değil mi? İşte bu sosyal kodlar, büyüdüğümüzde bile peşimizi bırakmıyor.
Uzmanlar diyor ki - ki bence de haklılar - ağlamak aslında bir zayıflık işareti değil. Tam tersine, duygusal sağlığımız için gerekli bir detoks! Gözyaşları stres hormonlarını vücuttan atıyor, rahatlama sağlıyor.
Sayılar Ne Anlama Geliyor?
Kadınların daha sık ağlamasının arkasında hormonal faktörler de var tabii. Östrojen ve prolaktin hormonları, gözyaşı üretimini tetikleyebiliyor. Ama bence asıl mesele, kadınların duygularını ifade etme konusunda kendilerine daha fazla izin vermesi.
Erkeklerin 17 kez ağlaması ise belki de beklediğinizden fazla! Demek ki "erkeğim, ağlamam" diyenler bile yılda ortalama 17 kez bu kuralı çiğniyor. İnsan sonuçta, değil mi?
Ağlamanın İyileştirici Gücü
Şu kesin ki - ağlamak sağlıklı. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak. Gözyaşlarımızın içinde stres hormonları atılıyor, endorfin salgılanıyor. Yani ağladıktan sonra kendimizi neden daha iyi hissediyoruz? Çünkü vücudumuz doğal bir antidepresan üretiyor!
Bir dahaki sefere gözyaşlarınızı tutmaya çalıştığınızda şunu düşünün: Belki de vücudunuz size "Bırak gelsin, iyi gelecek" diyordur. Ne dersiniz?