Hayatın acımasız döngüsü bir kez daha yürekleri dağladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, hayatını kaybeden Ümit Aktan için adeta gözyaşlarına boğulan bir taziye mesajı kaleme aldı. Sanki kelimeler yetmiyormuş gibi, her cümlesinde derin bir üzüntü hissediliyordu.
"Bir anda yıkıldık" diye başlıyordu mesaj. Altun, Aktan'ın vefat haberini alır almaz ne yapacağını şaşırdığını itiraf edercesine yazmıştı. O anki şoku atlatamadan, kalemi eline alıp bu satırları döktüğü belliydi.
Bir Daha Geri Gelmemek Üzere Gitti
Ümit Aktan denince akla gelen ilk şeydi: samimiyet. Öyle biriydi ki, gülüşü odanın içini ısıtırdı. Şimdi o gülüş sadece anılarda kaldı. Altun'un mesajında da bu hüzün açıkça görülüyordu. "Onunla geçirdiğimiz her an, şimdi bir hazineye dönüştü" diyordu sanki içi kan ağlayarak.
Peki ya ailesi? Onlar şu an ne yapıyor acaba? Altun'un mesajında en çok dikkat çeken kısım buydu belki de: "Ailesinin acısını paylaşıyoruz" derken, gerçekten paylaştığını hissettiren bir ton vardı. Yapmacık değil, içten.
Yarım Kalan Bir Şarkı Gibi
Hayat bazen öyle acımasız ki... Tam en güzel yerinde kesiveriyor her şeyi. Ümit Aktan için de öyle oldu. Altun'un mesajında bu duygu, "Yarım kalan bir şarkı gibi" sözleriyle ifade bulmuştu. Gerçekten de öyle değil mi? Kim bilir daha neler yapacaktı, neler başaracaktı...
Mesajın sonlarına doğru, Altun'un ses tonu değişiyor gibiydi sanki. Artık sadece üzüntü değil, bir tür minnet de vardı satırlar arasında. "Bize kattıklarını asla unutmayacağız" derken, gözlerinin dolduğunu hayal etmemek elde değil.
Bu taziye mesajı, rutin protokol açıklamalarından çok öteye geçmişti. İçinde gerçek insanlık, gerçek acı vardı. Belki de bu yüzden bu kadar dokunaklıydı. Sizce de öyle değil mi?
