
Ankara'da bugün yaşananlar, trafik kurallarının herkes için geçerli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Hem de kimseyi ayırt etmeksizin!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, resmi aracıyla seyir halindeyken trafik polisleri tarafından durduruldu. Sebep mi? Emniyet kemeri takmamak. Evet, yanlış duymadınız. Bakan da tıpkı sıradan bir vatandaş gibi trafik cezasıyla karşı karşıya kaldı.
O anları düşünsenize! Polis memuru, camı tıklatıp kimliği istediğinde şoför koltuğunda oturan ismin Bakan Uraloğlu olduğunu fark ettiğinde herhalde bir anlık tereddüt yaşamıştır. Ama işinin gereğini yapmaktan çekinmedi.
Peki Bakan'ın Tepkisi Ne Oldu?
İşte burada asıl takdir edilesi tavır ortaya çıkıyor. Uraloğlu, hiçbir ayrıcalık talep etmedi. Tersine, kural ihlalini kabul etti ve cezayı son derece olgun bir şekilde karşıladı. Hatta olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Kurallar hepimiz için geçerlidir. Bundan sonra daha dikkatli olacağım" dedi. İtiraz etmek, 'Ben bakanım' demek şöyle dursun, özeleştiri yaptı. Kaçımız aynı durumda benzer bir tavır sergileyebiliriz ki?
Bu olay, toplumda sıkça tartışılan bir konuya da parmak bastı: 'Kurallar gerçekten herkes için eşit mi uygulanıyor?' Bakan Uraloğlu, bu soruya fiilen 'Evet' yanıtını verdi adeta. Makam, mevki tanımadan trafik kurallarının işlediğini gösterdi.
Sonuç olarak, Ankara'nın yoğun trafiğinde yaşanan bu küçük ama anlamlı hadise, hepimize önemli bir ders verdi. Trafik canavarı değil, kuralsızlık canavarıdır asıl problem. Unutmayalım, emniyet kemeri sadece bir cezadan kaçınmak için değil, hayatımızı kurtarmak için takılır. Umarız bu durum herkese örnek olur.