Dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamalarla gündemi belirleyen isim yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Mikrofonların karşısına geçtiğinde yüzündeki ifade ciddiydi, ses tonu ise kararlılığın adeta yansıması gibiydi.
Aslında şunu söylemeliyim - ekonomi konusunda söyledikleri gerçekten dikkat çekiciydi. "Yeni dönemde yatırımlarımızı katlayarak sürdüreceğiz" derken, sanki gelecek ayların habercisi gibiydi. Öyle ki, bu sözler borsada bile hissedilir etki yaratabilir.
Dış Politikada Denge Vurgusu
Bir anda konuyu değiştirip diplomasi masasına yöneldiğinde ise işler daha da ilginçleşti. Dış ilişkilerde denge politikasının altını çizerken, "komşularla sıfır problem" hedefinin asla rafa kalkmadığını hissettirdi. Ama şunu da eklemeden geçemedi: "Tabii ki milli çıkarlarımız her şeyin önünde."
Ha, unutmadan - o anki atmosferi anlatmam gerekirse, her kelimesi ölçülüydü, her cümlesi düşünülmüştü. Sanki satır aralarında okunması gereken çok şey vardı.
Yerli ve Milli Üretim Hamlesi
Sanayi ve teknoloji alanındaki açıklamaları ise gerçekten umut vericiydi. Yerli üretimin önemini vurgularken, "Artık kendi ayaklarımızın üzerinde daha sağlam durma zamanı" diye eklemesi, belki de en çok akılda kalacak sözlerden biriydi.
- Savunma sanayindeki başarıların süreceği mesajı
- Enerji alanında yeni projelerin startı
- İstihdamı artırıcı tedbirlerin yolda olduğu ipucu
Ve son olarak - belki de en önemlisi - toplumsal refah vurgusu. "Vatandaşımızın rahatı için çalışmaya devam" sözü, adeta tüm konuşmanın özeti gibiydi. Ama şunu da sormadan edemiyorum: Acaba bu sözlerin arkasında neler var?
Kapanışı ise oldukça netti. Türkiye'nin geleceğine dair iyimser ama bir o kadar da gerçekçi bir tablo çizdi. Son sözleri odada çınlarken, herkesin aklında aynı soru vardı: Bundan sonra ne olacak?