Cumhurbaşkanı'ndan Şehit Eşi Ayşegül Yılmaz'a Duygulandıran Telefon: 'Bu İlgi Yüreğimize Su Serpti'
Cumhurbaşkanı'ndan Şehit Eşine Duygulandıran Telefon

O telefon sesi, belki de hayatının en ağır günlerinden birini yaşayan bir kadının yüreğine bir damla su gibi düştü. Evet, tam da öyle oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit eşi Ayşegül Yılmaz'a yaptığı o beklenmedik telefon, her şeyi bir anda değiştiriverdi.

Günlerdir gözlerinden yaş eksik olmayan, içinde tarifsiz bir acıyı taşıyan bir anne ve eş için, devletin en tepesinden gelen bu samimi ilgi nasıl da anlamlıydı. Kim derdi ki bir telefon konuşması bu kadar içten, bu kadar yaralı bir kalbe merhem olabilir?

Bir Telefonun İyileştirici Gücü

Ayşegül Yılmaz, o anı anlatırken sesi titriyordu ama bu sefer acıdan değil, minnettarlıktan. "Cumhurbaşkanımızın araması bizi çok mutlu etti" diyor ve ekliyor: "Kendisine çok teşekkür ediyoruz. Bu zor günlerimizde yanımızda hissetmek, bizim için paha biçilemez bir destek oldu."

İşte tam da bu noktada, devlet ile millet arasındaki o görünmez bağın ne kadar güçlü olabildiğine bir kez daha tanık oluyoruz. Resmi protokollerin ötesine geçen, insani bir dokunuş bu. Soğuk bir taziye mesajı değil, yürekten gelen bir el uzatış.

Yaraları Saracak Olan Şey

Böyle zamanlarda, kaybın acısını hiçbir şey tam olarak dindiremez elbette. Fakat bilmek, hissetmek önemli. Devletin, milletinin her bir ferdini önemsediğini hissettirmesi, o derin karanlıkta küçük de olsa bir ışık yakıyor. Ayşegül Hanım'ın ifadeleri de bunu doğruluyor adeta.

Belki de unutmamamız gereken en önemli şey şu: Hayat devam ediyor. Acılar dinmiyor belki ama paylaştıkça hafifliyor. Cumhurbaşkanı'nın bu hassas dokunuşu, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun yüreğine dokunan bir jest oldu. Ve işte tam da bu yüzden, böyle anlar hepimizi bir nebze olsun iyileştiriyor.