Ankara'nın puslu koridorlarında fısıltılar dolaşıyordu nihayet gerçeğe dönüştü. DEM Parti'den üst düzey bir heyet -adeta tarihin sayfalarına not düşmek için- İmralı Adası'na doğru yola çıkıyor. Bu, sıradan bir ziyaretin çok ötesinde, siyasi havayı elektriklendirecek türden bir hamle.
Kimler yok ki bu tarihi kafilede? Partinin sözcüsü Ayşegül Doğan, eş başkan yardımcılarından Mehmet Yıldırım ve birkaç isim daha. Hepsi de bu hassas misyonun ağırlığını omuzlarında hissediyor olsa gerek.
Peki ama neden şimdi? İçeride ve dışarıda gelgitler yaşanırken, bu ziyaretin zamanlaması elbette tesadüf değil. Kulislerde dönen dedikodulara göre, görüşmenin odağında "sürdürülebilir barış arayışı" ve "demokratik çözüm yolları" olacak. Yani, masa yeniden kuruluyor olabilir mi? Kim bilir...
Görüşmenin Seyri ve Olası Sonuçları
Heyetin adada ne kadar kalacağı, görüşmenin içeriği -hele de detayları- şimdilik sıkı bir sır gibi saklansa da, siyaset arenasında herkesin tek bir sorusu var: Bu buluşma, Türkiye'nin karmaşık siyasi denkleminde yeni bir denge yaratabilir mi?
Bazıları temkinli iyimserlikle yaklaşıyor. "Olumlu bir adım" diyenler de var, "stratejik bir hamle" olarak görenler de. Diğer yanda, eleştirilerin sesi de hiç kesilmiyor. Her iki tarafın da beklentileri oldukça yüksek. Ve bu beklentiler -itiraf etmek gerekirse- bir hayli riskli.
Şunu unutmamak lazım: İmralı, sadece bir ada değil; Türkiye'nin modern tarihinin en sembolik ve en acılı mekanlarından biri. Oraya yapılan her ziyaret, sadece fiziki bir yolculuk değil, aynı zamanda sembollerle, anılarla ve tarihin ağırlığıyla dolu bir yolculuk.
Siyasi Arenada Yankıları
Bu hareketlilik, Meclis'teki diğer partileri de harekete geçirdi. Kimi "şeffaflık" çağrısı yaparken, kimi "siyasi manevra" olarak yorumluyor. Ortak endişe ise, sürecin nereye varacağı. Gerilim hissedilir düzeyde.
Dışişleri ve iç siyaset dengeleri birbirine öyle karışmış durumda ki, bu ziyaretin dalgaları sınırları aşabilir. Bölgesel dinamikler, Kürt meselesinin uluslararası boyutu... Hepsi bu görüşmenin gölgesinde yeniden şekillenebilir.
Sonuç olarak, DEM Parti heyetinin İmralı ziyareti, sadece bugünün değil, yarının da siyasi haritasını çizebilecek potansiyele sahip. Heyetin dönüşünde neler söyleyeceği, nasıl bir dil kullanacağı hepimiz için merak konusu. Bekleyip göreceğiz. Siyaset bazen sabır ister, bazen de cesaret. Şu an ikisi de masada.
