O sessiz, dimdik duruşuyla tarihin şahitliğini yapan o anıt, bugün yine çok özel bir ziyarete ev sahipliği yaptı. 30 Ağustos... Türk milletinin destansı mücadelesinin taçlandığı, tarihin akışını değiştiren o büyük zaferin tam 103. yılı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu anlamlı günde her zamanki gibi ilk durağı Anıtkabir oldu. Aslanlı Yol'daki o heybetli yürüyüş, aslında sadece bir devlet protokolü değil, bir milletin minnet borcunun tezahürüydü adeta.
Mozeleye çelenk bırakılmasıyla başlayan tören, sonrasında saygı duruşu ve İstiklal Marşı'mızın okunmasıyla devam etti. O anlar öyle duygusalydı ki, insan 103 yıl öncesine gidiyor, o zafer gününün heyecanını yeniden hissediyordu.
Tarihe Not Düşüldü
Asıl önemli kısım mozelenin içindeydi tabii. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladığı o an... Kalem elindeydi evet, ama aslında tüm bir milletin duygularını aktarıyordu satırlara.
Şöyle yazmıştı deftere: "Aziz milletimizin fedakarlıkları ve kahramanlıklarıyla kazanılan Büyük Zafer'in 103. yıl dönümünde, ebedi istirahatgahında ziyaret etmekten büyük onur duyduğumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yad ediyoruz."
Cümleler kısaydı belki, ama her bir kelimesinde koskoca bir tarih, derin bir anlam yatıyordu.
Yeni Hedefler, Büyük Türkiye
Erdoğan'ın mesajı sadece geçmişe özlemle sınırlı kalmadı elbette. Şöyle devam etti: "Türkiye'mizi, istikbalimizi emanet ettiğimiz gençlerimizle birlikte, 2053 ve 2071 hedeflerimize emin adımlarla ilerletmekte kararlıyız."
Bu sözler aslında şunu haykırıyordu: Geçmişimizle gurur duyuyoruz, ama geleceğe de同等 önem veriyoruz. Tarihimizden aldığımız güçle, yarınlara daha güçlü yürüyeceğiz.
Ziyaretin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet erkanıyla birlikte Anıtkabir'den ayrıldı. Arkasında ise sadece bir tören değil, derin anlamlar taşıyan bir mesaj bıraktı.
Bugün 30 Ağustos... Zaferimizin 103. yılı. Kutlu olsun, daim olsun!
