
Ankara'da sessiz bir sabah... Masanın üzerinde duran zarflar, içlerinde derin bir acıyı ve aynı zamanda umudu barındırıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şehit ailelerine hitaben kaleme aldığı mektuplarla gönüllere dokunuyor.
"Biliyorum ki kelimeler, yaşadığınız acının yanında hafif kalır" diye başlıyor mektup. Sanki her cümle, bir yüreğin titreyişiyle yazılmış gibi. Erdoğan, terörle mücadelede gösterilen kararlılığın altını çizerken, "Bu vatan için canlarını feda eden yiğitlerimizin hatırası, bizim için kırmızıçizgidir" ifadelerini kullanıyor.
Bir Milletin Omuz Omuza Verdiği Mücadele
Mektupta dikkat çeken detaylardan biri de "terörsüz Türkiye" vurgusu. "Hep birlikte" diyor Cumhurbaşkanı, "Sadece bugün değil, yarınlar için de mücadele ediyoruz." Sanki her kelime, bir taahhüt niteliğinde.
Peki neden şimdi? Neden bu mektuplar? Belki de tam da ihtiyacımız olan zamanda, tam da beklediğimiz sözlerdi bunlar. Terörle mücadelenin sadece silahlarla değil, yüreklerle kazanılacağını hatırlatıyor adeta.
- Şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkma sözü
- Terörle mücadelede kararlılık mesajı
- Milli birlik ve beraberlik vurgusu
Mektubun sonlarına doğru, o meşhur Erdoğan tarzıyla: "Biliyorum ki bu acıyı dindirmek mümkün değil. Ama şunu da bilin ki, onlar boşuna ölmedi." Sanki her kelime, bir yastık görevi görüyor yaralı yürekler için.
Yaraları Sarmak İçin Atılan Adım
Bu mektuplar sadece kâğıt parçaları değil elbette. Bir devletin, vatandaşına verdiği sözün somut ifadesi. Belki de en önemlisi, "Yalnız değilsiniz" mesajı.
Terör örgütlerinin son zamanlarda artan faaliyetlerine rağmen, devletin kararlı duruşunu gösteren bu adım, aslında hepimizin meselesi. Çünkü bu topraklarda yaşamanın bedeli, bazen çok ağır olabiliyor.
Son söz yerine: "Vatan sağ olsun" demek yetmez belki ama bu mektuplar, o boşluğu bir nebze olsun doldurabilir. En azından, unutulmadıklarını hissettirir diye umuyoruz.