
Paris'te siyasi hava yeniden gerildi. Öyle ki, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un beklenmedik hamlesi adeta bir bomba etkisi yarattı. Hükümete yönelik güven oylamasında istediği desteği bulamayan Macron, tarihi bir karara imza attı: Meclis'in feshi ve erken seçim.
Bu karar, Fransız siyaset sahnesinde şok dalgaları yarattı. Muhalefet partileri bir araya gelerek hükümeti devirmeye yönelik bir güvensizlik önergesi vermişti. Ve işte o önergenin sonucu, herkesi derinden sarstı.
Krizin Anatomisi: Neler Oldu?
Aslında her şey, hükümetin sunduğu bir yasa tasarısının mecliste reddedilmesiyle başladı. Muhalefetin güç birliği yapması, iktidar partisini zor durumda bıraktı. Hükümet, güven oylamasını kaybetti - ki bu, Fransız siyasi tarihinde nadiren görülen bir durum.
Macron'un tepkisi ise oldukça sert oldu. Meclis'i feshetme kararı alarak, adeta siyasi bir rulet oynamaya hazırlanıyor. Erken seçimlerin tarihi olarak 30 Haziran ve 7 Temmuz gösteriliyor. Yani, Fransız seçmeni yaz sıcağında sandık başına gidecek.
Siyasi Analistler Ne Diyor?
Uzmanlara göre bu hamle, ya çok parlak bir strateji ya da büyük bir risk. Bazıları Macron'un krizden zaferle çıkacağını düşünürken, diğerleri muhalefetin güçlenerek gelebileceğini öngörüyor. Sonuçta Fransız seçmeni, ekonomik sıkıntılar ve Avrupa'daki jeopolitik gerilimler arasında karar vermek zorunda kalacak.
Muhalefet liderleri ise bu kararı 'umutsuz bir siyasi manevra' olarak nitelendiriyor. Onlara göre Macron, kaybetmekten korktuğu için masayı deviriyor. Peki ya Fransız halkı? Onlar bu siyasi çekişmeden oldukça yorgun ve bezgin görünüyor.
Bu kriz sadece Fransa'yı değil, tüm Avrupa'yı etkileyecek gibi duruyor. Özellikle AB politikaları ve Ukrayna-Rusya savaşındaki tutum konusunda belirsizlikler artabilir. Sonuçta Fransa, Avrupa Birliği'nin lokomotif ülkelerinden biri.
Önümüzdeki haftalarda Fransız siyaseti oldukça hareketli geçecek. Seçim kampanyaları, mitingler ve siyasi tartışmalarla dolu günler bizi bekliyor. Kim kazanırsa kazansın, bir şey kesin: Fransız demokrasisi yine sınav veriyor.