
Politik arenada gerilim tavan yapmış durumda. CHP'nin genel başkanı Özgür Özel, öyle bir çıkış yaptı ki, Ankara'daki kulisler hâlâ soğumadı. Kayyım meselesi… Özel, bu konuda adeta meydan okudu.
“Ankara Büyükşehir’e kayyım atamaya kalkışsalar,” diyor Özel, sesinde o alışılmış sakinlikten eser yok, “işler hiç de umdukları gibi gitmez. Halkımızın sabrını test etmek, bence en büyük hataya davetiye çıkarmak olur.”
Peki ya sonra? İşte burada işler iyice ilginçleşiyor. Özel’e göre atanacak kayyım, makamında ancak bir haftayı zor görür. “Belki 6 gün,” diye ekliyor, “belki de daha az. Sonrasında halkın öfkesiyle yüzleşmek zorunda kalırlar. Kapıya gelirler, hesap sorarlar.”
Bu sözler boşuna değil elbette. Muhalefet kanadı, iktidarın olası bir kayyım hamlesini uzun süredir konuşuyor. Özel’in bu çıkışı, adeta bir ön alıştırma; bir uyarı niteliğinde. “Halkın iradesine saygı duyulmalı,” vurgusunu yapıyor. “Sandıkta ne oy verildiyse, o sonuç geçerli olmalı.”
Ankara özelinde konuşmak gerekirse… Durum oldukça hassas. Büyükşehir’deki yönetim değişikliği, sadece bir belediyenin değil, Türkiye siyasetinin de gündemini belirleyebilir. Özel’in sözleri, bu yüzden fazlasıyla manidar.
Kulislerde dönen dedikodulara göre, iktidar kanadında da bu konuda ciddi bir endişe var. Halk tepkisinden çekiniyorlar. Özel’in “6 gün” vurgusu, belki de tam da bu yüzden bu kadar net.
Sonuç olarak? Siyaset yeniden ısınıyor. Önümüzdeki günlerde, belki de haftalarda, bu konu çok daha fazla konuşulacak gibi. Özgür Özel, topu taca atmadı; sahaya fırlattı. Şimdi sıra diğerlerinde.