
Dolmabahçe Sarayı'nın o muhteşem Boğaz manzarasına eşlik eden Akdeniz esintileri, dün akşam bambaşka bir anlam kazandı. Tarihi duvarlar bu kez bölgesel işbirliği ve istikrar meselelerine tanıklık etti.
Masaların üzerindeki Ege zeytinyağları ve Antalya nar ekşileri, diplomasinin dilini lezzetlerle harmanlarken, katılımcıların yüzündeki ifadeler her şeyi anlatıyordu adeta. "Akdeniz'de ortak gelecek" vurgusunun altı çizilirken, kadehler kalktığında aslında ne kadar çok ortak noktamız olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Şaşırtan Detaylar ve Sıcak Diyaloglar
Protokol kurallarının biraz daha esnek olduğu bu özel akşamda, bazı bakanların kravat takmamayı tercih etmesi dikkat çekti. "Resmiyetten uzak, samimi bir ortam" vurgusu yapılırken, mutfaktan gelen kekik kokuları konukları adeta Akdeniz sahillerine götürdü.
Şimdi asıl soru şu: Bu buluşma bölgedeki gerginliklere nefes aldırabilecek mi? Uzmanlar, "küçük adımların büyük kapılar açabileceği" görüşünde hemfikir. Öte yandan, tatlı olarak servis edilen baklavaların üzerindeki çam balının Yunan heyetinden övgüler alması ise gülümseten bir detay oldu.
Menüdeki Sürpriz: Anadolu Lezzetleri
- Mezeler arasında öne çıkan Antakya usulü humus
- Girit'ten ilham alan zeytinyağlı enginar
- Muğla'nın ünlü kekikli keçi peyniri
- Ana yemekte Mersin tantunisi
Yemek sonrası kahveler yudumlanırken, Boğaz'ın karşı kıyısındaki ışıkların yansımasıyla oluşan manzara, belki de en güzel diplomasi mesajını veriyordu: "Komşular birbirinden ne kadar da güzel görünür."
Bu buluşmanın en dikkat çekici yanı ise -bana kalırsa- katılımcıların resmi konuşmalar yerine doğal sohbetleri tercih etmesiydi. Kim bilir, belki de çözüm bekleyen meseleler için tam da böyle bir ortam gerekiyordu.